Bayram değil, acıların bayramı

Ramazan bayramı idrak ediyoruz. Öyle mi? Suriye’de kan akıyor. Ya Türkiye’de ne oluyor?

Ramazan bayramı diye tatlı olsun diye şeker bayramı demiştik. Sanki yediğimiz şekerler acı biber gibi tüm bedenimizi saran bir acı veriyor.

Bayramın üçüncü günü itibarı ile 12 şehit, 9’u ağır 66 yaralı.

Devlet karayolunda milletvekili kaçırılıyor. Devlet karayolunda bölünme buluşmaları gerçekleşiyor. Devletin İçişleri bakanı linç edilmek isteniyor. Nerede? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin vilayetinde.

Devlet ne diyor?

Milli Savunma Bakanı Sayın Yılmaz “ Şu ana kadar AKP iktidarı kadar terörle güçlü mücadele eden ve başarı sağlayan iktidar yokmuş”

Spor Bakanı Suat Kılıç “ Allaha şükür bayramı huzurlu geçiriyoruz. Dünya’da bizim kadar ramazan bayramını huzurlu geçiren ikinci bir yer yok”

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay  “ Terörle mücadelemiz iyi gidiyor.”

Maşallah, inşallah üzerine plan proje inşa edince devleti yönetenlerin derinliğini daha iyi anlıyoruz.

CHP milletvekili Hüseyin Aygün “ Kendisini teröristlerin kaçırdığını söylememiş” Sayın Başbakan diyor. Sonrasında “ Bu ne muhabbet “ diye soruyor.

Ben biliyorum ki birçok güneydoğu kökenli milletvekili aynı söylemleri kullanıyor.Mesela derseniz.”AK Parti  milletvekilleri, Türkiye’nin Suriye Kürdistan’ı konusuna nasıl yaklaşması gerektiğini söylüyorlar.

AK Parti’li Diyarbakır eski milletvekili Abdurrahman Kurt, “Türkiye’nin Suriye’deki oluşumu kendi değeri olarak görmesi ve Kürtlerin kazanımlarına sahip çıkması gerektiğini söylüyor. Yani bekçiliklerini Türkiye Cumhuriyeti devleti ve millet yapacak. Devam ediyor. “Kürtler uyanık olmalı. Bana göre Kürtlerin birlik olmaları yönündeki kazanım doğru ve önemli bir ilerlemedir. Türkiye oradaki ilerlemeleri kendine karşıymış gibi görmemeli. Türkiye’nin yapması gereken şudur: Türkiye Kürdistan’ı ve Kürt halkını bir zenginliği olarak görmeli ve Kürtlerin bu kazanımlarına sahip çıkmalı.” Kurt ayrıca, Türkiye’yi tehdit ediyor. Tehdit ettiği ülkeyi ise mensubu olduğu Ak parti yönetiyor.” Türkiye’nin, Batı Kürdistan’daki kazanımlara aleyhtarlık yapması durumunda rahat edemeyeceğini” söylüyor.

AK Parti’li Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ise “Türkiye’nin Suriye Kürtleri karşıtlığı yapmaması ve Suriye Kürtlerinin de “Suriye Muhalefeti”ne katılıp statü talep etmesi gerektiğini söyledi.

AKP’li Diyarbakır milletvekili Ensarioğlu “Türkiye’nin Kürtlerle kardeşlik yapması gerektiğini, Türkiye’nin daha önce Irak Kürtlerine düşmanca yaklaşmasından kaynaklı olarak büyük zarar gördüğünü .”Düşmanca bir yaklaşım Türkiye’nin iç barışına da zarar verir. İnanıyorum ki Türkiye’nin talebi Kürtlerin de Suriye muhalefeti içerisinde yer almasıdır. “ diyor.

Sahi Ak partiye mensup vekiller elbette bu konuşmalarla partilerini bağlamıyorlar. Düşüncelerini ifade ediyorlar. Bu yumuşak cümleleri sarf ederek kendilerine itibarlı zannedenler; AKP içerisinde nasıl milletvekili veya yönetici olabiliyor. Merak ediyorum, Hakkâri’de bayram günü şehit edilen askerler ve Gaziantep’te şehit edilen siviller sözüm ona kime düşmanlık yapmışlar. Şehit olanlara Allahtan rahmet millete ve memlekete Allah sabırlar ihsan etsin. Taş değil ya bu sabır. Elbet bir gün bu sabır taşı çatlar.Şehitlerimize Allahtan rahmet millete ve memlekete sabırlar diliyorum.Sayın Başbakan Erdoğan umarım bu cümleleri sarf edenlere gereken tavrı koyar.

22 Ağustos 2012 Çarşamba

Anayurt