ATABEY KIPÇAK Hüseyin Hakkı Kahveci – 2

Devam edelim Mehdi Frekansı olarak İdris’e ….

Çin ve Hindistan arasındaki mistik alan problemi çözüldüğünde beraber hareket ederler. Bu kilit de şuan Kabalist Gül ve Haç’ın elinde. Temel inisiyasyon buradan yayıldı.

Krişna Atabeyliktir.

Arjuna öğrencidir.

Krişna Türklerde Yabguluktur. Hakan bir yabgu değildir. “Kut almak” inisiyasyonda başarı ile olur. Bu inisiyasyonlarda ölenlerin sayısı bir hayli fazladır. İnisiyasyon nefsi bırakıp Ruh ile donanmaktır..

Çin-Hint (y-cüc m-cüc) saldırısını sadece kutlu bir yabgu veya Krişna durdurabilir. Çünkü bu topluluk Onu tanır, efsanelerinden bilir. Hitler bu konuya kafa yordu. Birçok Tibetli keşişle görüştü .Ama kendisine bu bilgi ve kut verilmedi.

Ahnenerbe örgütü ariyen ırkını araştırıyordu. Eğer 3.Reich kazansa tüm Avrupa Tibet zihniyetine teslim edilecekti. Atlantis araştırmaları Viking alanında çok yapıldı.

Bu işin algoritmasında sır vardır, sırrı açığa vermemek için sözlü öğreti esastır. Devletin Atası Yabguyu kimse tanımaz. Belki çoğunuz onunla bir otobüste ayakta yolculuk yaparken tanıştınız ama bilemediniz. Onlar görünüp kaybolur. Esseniler gibi. Brahman da denilebilir.

İDRİS – ENOK ! ( Bizden çalıp kendilerine yontmuşlar.)

Müslüman müelliflerin hepsi İdrîs’in, Kitâb-ı Mukaddes’teki rivayete göre ebedî hayata ermiş olan veya Kitâb-ı Mukaddes dışı yahudi dinî literatürüne göre ÖLMEDEN CENNETE GİREN Hanok (Honoch) olduğunu kabul eder.

65 yaşında Metuşelah’ın babası olur; daha sonra 300 yıl Allah ile yürür, oğulları ve kızları doğar ve toplam 365 yıl yaşar. Nihayet gözden kaybolur, çünkü onu Allah almıştır (Tekvîn, 5/21-24); şu halde o ölmemiştir (İbrânîler’e Mektup, 11/5). “ALLAH İLE YÜRÜDÜ” ifadesi bir övgü olup Hanok dışında sadece tûfan öncesi şahsiyetlerden Nûh için kullanılmıştır (Tekvîn, 6/9). Ahd-i Atîk’in Katolikler’ce kutsal sayılan Siracide bölümünde (44/16; 49/14) Hanok’un rabbin rızâsını kazandığı, yeryüzünden alındığı, ONA BENZER HİÇ KİMSENİN YARATILMADIĞI belirtilmektedir. Hanok, Âdem’den sonra YEDİNCİ NESİLdir (Yahuda’nın Mektubu, 14-16).

Hanok, ölüm acısını duymadan cennete giren DOKUZ SADIK insandan biri olarak gösterilir.

Yahudi kaynaklarındaki bilgilere göre Hanok, gizli bir yerde sadık bir insan olarak yaşarken bir melek kendisine gelir ve bu inzivâdan çıkıp Tanrı’nın yolunda gitmeleri için insanlara ÖĞRETMENLİK yapmasını ister. Bunun üzerine Hanok 243 yıl öğretmenlik (peygamberlik) yapar ve bu dönemde dünya huzur ve barışla dolar; hatta bütün krallar ve prensler ona boyun eğer. İnsanoğluna yaptığı hizmetlere karşılık Tanrı onu gökte de MELEKLERİN KRALI yapmaya karar verir ve şimşek gibi savaş atlarının çektiği alev saçan bir arabayla kendisini semaya alır. Tanrı Hanok’a muhteşem bir ELBİSE ve gözleri kamaştıran bir TAÇ giydirir. Ona HİKMETİN BÜTÜN KAPILARINI AÇAR ve kendisine “METATRON” (bütün SEMÂVÂT SAKİNLERİNİN PRENSİ VE BAŞI) adını verir, BEDENİNİ bir ŞÛLEYE dönüştürür, onu FIRTINA, KASIRGA ve GÖK GÜRLEMESİYLE KUŞATIR. 

Metatron Mete Turan.. Tur.. Thor

İnsanken meleklerin de üstüne çıkanlardan. Âlâ-yı İlliyyîn.. 

Hanok, mistik yahudi grupları içerisinde kendisine büyük önem verilen bir şahsiyettir. Bu gruplara göre BAZI MELEKLER ÖZEL bir mazhariyete erişmiş olup bunların EN BAŞINDA METATRON yer alır. Böylece o BAŞMELEKTİR ve DİĞERLERİNİN PRENSİDİR. Merkabah literatürüne göre METATRON, HANOK’UN BEŞERÎLİKTEN KURTULMUŞ VE MELEKLEŞMİŞ HALİ olup göğe alındıktan sonra orada İNSANLARIN AMELLERİNİN KAYDINI TUTMAKTADIR. 

Amellerin kaydını tutan.. İdris

“Ruhların sayıldığı gün” diye geçer Mısır Ölüler Kitabı’nda.. Yeryüzünde büyük tufanların başladığı, gasadın başladığı, bir sonraki döneme geçiş aşamasından önceki yıkım anını anlatırken.. Bunu insanoğlunun belli bir sayıya ulaşması diye algılayıp yorumluyor okuyanlar.. Bence öyle değil.

Titreşimlerimizin, frekansımızın hasada uygun hale geldiği an anlamında bence. İki taraflı.. İyilerin ve kötülerin en üst ve en dip raddede titreşim yaydığı an..

Kabbalistler’e göre de altı harfle yazılmış olan Metatron Hanok’tur, fakat o yeryüzündedir. Zohar kitabına göre Hanok, Âdem’in nesillerinden her birinin kitapları gibi bir kitap sahibidir. ONUN KİTABI “HİKMETİN SIRRI”dır. 

DÜNYANIN SONUNA DOĞRU HANOK, Eliya (İlyâ, İlyâs) ile beraber “YOL AÇICI” ve “HAZIRLAYICI”, dolayısıyla MEHDÎ rolünü oynayacaktır. Bunlara göre Hanok melekleşince Metatron adını almış ve nûrânîleşmiştir. Eliya da ölmemiş, göğe çekilmiştir, fakat hâlâ beşerî formunu korumaktadır. Ancak Hanok ile Eliya’nın aynı şahıslar olup değişik isimlerle ifade edildiğini ileri sürenler de vardır. 

“Hanok’un Kitabı”nın Etiyopya dilinde yazılmış olanında, Hanok İYİ İNSANLARLA TANRI ARASINDA BİR ARACIdır. SEMAVİ BİR YOLCULUĞA çıkar ve bu yolculukta bütün YARATILIŞIN SIRLARINA, UNSURLARINA muttali olur.

Slav dilinde kaleme alınmış olanda ise Hanok’un MELEĞİN KANADINDA YEDİ FELEĞİ ZİYARETİ anlatılır. O, yedinci kat semada Tanrı’yı arşa istivâ etmiş olarak müşahede eder, ayrıca “MÜHÜRLÜ KİTAPLAR”ı da görür. Tanrı, melek Vreveil’e, Hanok’a semanın ve arzın işleyiş düzenini ve diğer konuları anlatmasını, Hanok’a da bu anlatılanları 360 kitap içerisinde kaydetmesini emreder.

Kalemle yazı yazan, elbise diken, hesap ve yıldız ilmiyle meşgul olan ilk insanın İdrîs olduğu belirtilir. (Fahreddin er-Râzî, XXI, 233).

İdrîs bazan İlyâ (İlyâs) ile aynı kişi sayılmıştır. “İlyâs da şüphe yok ki gönderilmiş peygamberlerdendi” 

(es-Sâffât 37/123) meâlindeki âyetin tefsirinde İbn Mes‘ûd ile İbn Abbas, İLYÂS İLE İDRÎS’İN AYNI KİŞİ olduğunu söylemişlerdir. Hatta İkrime bu âyetin İbn Mes‘ûd mushafında, “İdrîs de şüphe yok ki gönderilmiş peygamberlerdendi” şeklinde yazılı olduğunu nakleder. (Tecrid Tercemesi, IX, 88).

Hz. İdrîs’e ilâhî bilgileri ihtiva eden otuz sahîfe indirilmiştir. O, Âdem’in ve Şît’in sahîfelerini de kalbinin üzerinde taşırdı. REMİL ilmi, hey’et, NÜCUM (YILDIZLAR) , HESAP, TIP, NEBATLARIN SIRLARI, GARİP SANATLAR, YAZI yazmak, DİKİŞ dikmek, TERAZİ kullanmak gibi meslek ve sanatları İdrîs icat etmiştir. Sahîfelerinde SEMAVÎ SIRLAR, RÛHÂNÎLERE HÜKMETMENİN YÖNTEMLERİ, VARLIKLARIN ÖZELLİKLERİ gibi konulara dair bilgiler vardı. Çok sayıda talebesi olan İdrîs, yeryüzünde ilk defa DEMİRİ keşfedip ondan aletler yapmış, ziraatı geliştirmiş, deri ve kumaşlardan elbise dikmiştir. (İbnü’l-Esîr, I, 54; Nişancızâde, I, 124-128). Yıldızlar ve hesap ilmiyle ilk meşgul olan kişi olduğu için Yunanlı hakîmler ona “Hermesü’l-hakîm” (Hermesü’l-Herâmise) demişlerdir.

Sadece parçaları birleştiriyor ve üstü örtülen gerçeği ortaya çıkartıyoruz. 

Gerçek budur.

Atabey Hüseyin Hakkı Kahveci

Hakkında Hüseyin Hakkı Kahveci

Hüseyin Hakkı Kahveci Gazeteci, Yazar, Stratejist, Siyaset ve Terör Uzmanı olarak Free Lance yani bağımsız gazetecilik alanında faaliyet göstermektedir. 19 Kasım 1972 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. İlk – Orta ve Lise eğitimini Ankara'da tamamlamış olup 1991 yılında Devlet Bursu ile yurt dışında burslu Tıp eğitimi almıştır. Sonrasında CSU – USA'de İşletme üzerine Üniversite eğitimi sonrasında MD; Master düzeyinde Uluslararası İlişkiler ve Management eğitimi almıştır.

OKUDUNUZ MU?

Hüseyin Hakkı Kahveci Parlamento Haber Köşe Yazıları

Gök Börü – Mavi Kurt

Gökbörü, Bozkurt’un tüyü gök renginde (açık mavi) olanıdır. Türk efsane ve destanlarına göre Gökbörü, 100 …