Kırk’lar Meclisi!

Ricalü’l gayb, saniyenin dokuz yüz yetmiş yedi (977) milyonda birinde, denizleri dağları aşarak bir araya gelebilirler.

Zaman ve mekânın üzerinde yani dışında uçmak hak adamlarının özelliklerindendir. Ricalü’l gayb silsilesinin başında kutb vardır.

Ben bunu Kutbu Mızrak olarak açıklamıştım. Hatta Mustafa Kemal Atatürk için Kutbu Mızrak demiştim. Yani, yaradanın seçtiği KUT alan kişi…

Agarta insiyasyonu yani seçimi Kutbu Mızrak olan kişiyi temsil eder. Kısaca seçilmiş olanı temsil eder. Yetki o kadar büyüktür. Seçilmiş olan Seçer emrine tabidir.

Ne zaman kutup olan kişi bu âlemden âlem-i ahirete geçerse yani ölürse, yerine üçlerin biri lâyık olur ve üçlerin biri yerine beşlerin biri gelir ve beşlerin biri yerine yedilerden biri gelir ve kırklardan biri yedilere geçer ve üç yüzlerden biri kırklara katılır. Üç yüzlere de salih ve sülehadan birini katarlar. tâ kıyamete kadar bu çark böyle devam eder.

Kıyametin kopması yaklaştığında bütün yaşam tükenir, bunlar kalır. Sonra bunlar da birer birer gider, kutup yalnız kalır. Allah tecellisini âlemden çekmek dileyince kutup da gider, o zaman yerler yıkılır, gökler çöker. hakk’ın vechi kalır.” Parapsikolojide, insanın perispirisi veya dublesiyle alâkalı benzer şeyler nakledildiğini hatırlamakta yarar var…

Bunların sayılarının, kırk, yedi ya da daha çok ve daha az olması hiç de önemli değildir; önemli olan onların Hak nezdindeki yerleri, pâyeleri, vazifeleri ve hususiyetleridir. Ebdâldan biri vefat edince ondan boşalan yer, hemen alt tabakadan biri ile doldurulur. Bunlardan herhangi biri, bir hizmet münasebetiyle yerinden ayrılmak istediğinde, ya dublesiyle ayrılır ve kendi olduğu yerde kalır veya kendi gider dublesini bedîl olarak orada bırakır.

Aslında seyir içinde, seyir o seyir içindeyse başka seyirler vardı. Bu seyirler ancak belirli kişilerce bilinmiştir. Yakın tarihe kadar bu seyirleri tasiyanlara “Dai” deniyordu. Hacı Bektaşi Veli de bir Dai’dir. Bu seyirler belirli aşamalarla belirli pirlerce belirli kişilere belirli eğitim düzenekleriyle gerek semboller, gerek alegoriler, gerek rakamlar gerekse deyis ve sırlarla batini/ezoterik dili kullanılarak verilmiştir.

Ezoterizme göre, ezoterik bilgiler, yani hakikatler ve sırlar, herkese açıklanmamalı, ancak belli eğitimlerden geçip o bilgileri almaya hak kazanmış, layık olmuş kişilere belirli bir zaman içerisinde derece derece açıklanmalıdır. Kimseye, değerini ve anlamını anlayamayacağı böyle bilgilerin verilmemesi gerektiği gibi, kimseye kaldıramayacağı, taşıyamayacağı bilgi de verilmemelidir. Çünkü taşıyamayacağı bilgi, kişiye bir yarar vermeyeceği gibi, zararlı da olabilir. Bu bilgiler belirli semboller ve alegoriler vasıtasıyla aktarılır. Yüksek bilgiler insanlara anlayış düzeylerine göre ve anlayış düzeylerinin ilerlemesine göre derece derece açılan bir sembolizme bürünmüş şekilde verilir. Bu durum kutsal metinlerde de geçerlidir.

EZOTERIZM (Ezoterizmde 3ler 5ler, 12ler 40lar…)

Günümüzden 15 bin yıl önce yaşadıkları tahmin edilen Naacalar’in çivi yazıları 19 YY.’da yaşamış olan Ingiliz araştırmacı James Churchward’in incelemeleri ile beş ciltlik bir eserde toplanmış ve bu bilgiler “Ezoterizm” kaynaklarında geçmektedir. Mu inanç değerlerini araştırırken bu değerler benim de karşıma çıktı . Ezoterizm ‘i inceleyince çok değerler karşımıza çıkıyor.

Ezoterizm nedir?

Ezoterizm’in karşılığından biri de batinilik olup,“içyüz içteki anlam, Türkçe karşılığı ise içrek ’dir.
Ezoterizm’in tersi olan sisteme ise Egzoterizm denilmektedir. Buda Harici demektir. Türkçe karşılığı „disrak“ dir.

Batini ve Harici Egzoterik bilgiler herkesçe bilinen ansiklopedi bilgileri yani sıradan başlangıç bilgileri olduğundan, ezoterik bilgilere ulaşabilmek için öğrenci eğitimine egzoterik bilgiler ile başlamak zorundadır. Zaman içerisinde gösterdiği çabalar ile yükselerek daha derin olan ezoterik bilgileri almaya hak kazanır.

Araştırmacı Churcward Tibet ‘de ki bir takım eksik tabletleri Meksika’da bulunanlarla tamamladığında, Naacalların inancının , Tibet’ ten Mezopotamya’ya, Mısır’a kadar uzandığını ispat edilmiştir .Batık uygarlık olan Atlantik adaları batmadan once Meksika’ya ulaştıkları da anlaşılmıştır. Naacalar’da görünen inanç öğeleri içerisinde bulunan bir çok bilginin batini değerlerle örtüştüğü kesindir.

– İlk kardeşlik örgütü,
– Devriye inancı olan varoluş felsefesi ve yeniden doğuş,
– Türk teolojisinde geçen dört ana element Toprak, Su, Hava, Ateş,
– Oniki sayısının kutsallığı,
– Kamil insan yaratma uğraşları,
– Geometrik şekiller ve sayılarla! üçler, dörtler, beşler, yediler,
Atatürk dünya üzerinde Geometri kitabı yazmış tek devlet adamıdır. Tartışmasız 40’lar meclisinin içindedir.
-Yine on iki sayısı ile aşamalı olan ibadet türleri ve yaratılmak istenilen kamil insan, kamil toplum modeli .

Dört kapı 40 makam aşamaları. Kapıların batıni anlamları ! Toprak, Su, Hava, Ateş’tir.
Alevi inancına batınilikten taşınmıştır. Halbuki Agarta İnsiyesi süreçleridir.

1- Şeriat : Bu kavme Abitler denir, Kökeni Hava.
2- Tarikat : Bu kavme zahitler denir. Kökeni Ateş.
3- Marifet : Bu kavme Arifler denir Kökeni Su.
4- Hakikat : Bu kavme Muhipler denir. Kökeni Toprak.

Dünyanın binlerce yıldır peşinde olduğu ve tüm metafizik yapıların karşısında yenildiği KIRK’LAR…
Tuğ verilmeden önce bana “Dokuz’lar korur. Kırk’lar görevlendirir.” Mesajı iletilmişti.
Anasiradan bir libasa bürünmek dört ana elementten bir elbise giyinmektir. Biz dört ana elementin hepsine sahibiz. Bu durumda 4.Boyut aşılmış ve kırk’lar meclisinde kuşak bağlanmıştır.

Batınilik bir anlamda kendi tanımları içinde Ateş -Toprak-Su inancı içindeyken bu rakamlara verdiği simgesel ve dinsel değerler bunlardı.

Alevilik, bir yere kadar batıniliğin şekillendirdiği bu rakamları inançlarına taşıdı. Fakat içrek anlamda yaratılış ile ilişkilendirilen bu inanç sistemi içindeki rakamlar yine insanı veriyordu. Alevilik bu bilgilerin tamamına sahip değildi. Çünkü, Aleviliğin başlangıcı Hz.Ali olarak kabul ediliyor. Burada Al-i Makam ile Ali Makamı karıştırılıyor. Al-i Makam ..Yüce makam demektir. Kırk’lar meclisi bazen Hz. Muhammed ile, bazen Ataman Gazi ile, bazen Cengiz, bazen Timur ile, bazen Fatih ile… Son olarak Atatürk ile Al-i Makamı oluşturmuştur. Kurtarıcılar ya da uyarıcıların hepsinin Agarta insiyesi ve Kırklar Meclisi ile bağları tartışmasız vardır. Mesela bir örnek…

Kırklar Meclisi’nin sırrı

“…Nihayet dışarıdan gelen 40. kişi Hz. Muhammed’in önüne bir üzüm tanesi koyar. Üzümü paylaştırmasını ister. Sonuçta sonradan gelen üzümü de kendisi ezerek Kırklara tattırır. Hz. Muhammed’e de tattırır. Artık 40 tamamlanmıştır ve Kırklar coşkuyla aralarına Hz. Muhammed’i de alarak, “ Gezegenlerin dünyanın etrafında dolaşımı” gibi semaha kalkarlar. Bu semah tabii ki üryan, yani çıplak olacaktır. Oturan kimse, semahın dışında kalan kimse kalmamıştır meydanda, yani ana rahminde. Artık Kırklar yoktur. Bir’e dönüşmüştür. Anne rahminde ilk insanın 366 azasının oluşumu tamamlanmıştır. Kırklar, 41. günü Hz. Muhammed ile tamamlayarak gelecek insani selamlamaktadır. Semah sırasında Hz. Muhammed’in başındaki sarık yere düşer. Kırklar bu sarığı alıp 40 parçaya bölerek bellerine bağlarlar. Kırkların sarığı bellerine bağlaması Göbek Kordonunu ifade etmektedir. Hz. Muhammed’in sarığı Alevilerin “kemerbest” sırrını, bebeğin göbek kordonunu saklamıştır. Hz. Muhammed’i de evine göndermişlerdir. Ali ise Hak’ça yani Bir’e tavaf ederek Kırkların Bir’e dönüşümünü ve Bir’i selamlama dinsel törenini gerçekleştirmiştir. İşte sır budur.“

Benim bir sözüm var…
“Sır sırrı bilendedir. Sırrı bilemeden sırra erenleri unutma!”

Sır sahibine aittir. O onunla gider. Mesela Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelirken Hacı Bektaş’a uğraması. 40’ların ulularından Bektaşi Veli ‘den ruhsal olarak aldığı güç. Üçleme- Atabey, Paşabey, Devlet bey…

Yukarıda kıssada peygambere bile Bir’lik öğretiliyor. Anlamak gerek . Bir’in etrafında toplanma. Yaradan tarafından seçilmişlere destek veriliyor. Ve zamanı içerisinde BİR’LİK veriliyor. Atatürk diyor ya ” Bir’lik ten kuvvet doğar. ” O halde Bir etrafında Büyük Şerefli Cephe ‘de, Göktuğ altında Atabey 19 Ocaklarında toplanacağız.

 

Bu meclis öyle kolay gelinebilen ve girilebilen bir meclis değildir. Bu meclis GAYBI meclistir. Bilmeniz gerekeni, anlayacağınız izahata eş değer okumanız için hazırladım. Gerisi size kalmış. Bu arada resim tasvir olup KIRK’LAR meclisinin başında olanların zaman dilimleri ve kendilerine verilen renkleri ile tasvir edilmiştir.

Bu arada… Yedinin ilk ve son peygamberlerden en önemlisi olanlarının sayısı olduğu da ileri sürülmektedir; bunlar, kendilerine özgü simgesel renkleriyle,

Adem (Mat siyah).
NUH (Mavi).
İbrahim (Kırmızı).
Musa (Beyaz),
İsa ( Parlak siyah), ve
Hz. Muhammed (yeşil) dir.
Buraya kadar tamam . Birde seçilmişler var ..Oraya bakalım biraz.
————
Ataman Gazi (Siyah)
Mustafa Kemal Atatürk (Kızıl)
Rauf Denktaş (Turuncu – Yani Altın)
Bize verilen ise , Nuh ‘un rengi olan Mavi yani Mavi Tuğ..
Bir anlamda Oğuz Kağan ve Nuh A.S aynı kişi olabilir .
Bu süreç Atatürk sürecidir demiştik.
Nedeni ise Atatürk’ün KOD ADI NUH’tur..

Atatürk’e göre Türklerin ilk soyu Türklerin kökenini ortaya çıkarmak Atatürk’ün en büyük isteklerinden biriydi.

Atatürk’ün 1922′de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 130. toplantısının birinci oturumunda yaptığı konuşma:

“Efendiler, bu insanlık dünyasında en az yüz milyonu aşkın nüfustan oluşan büyük bir Türk milleti vardır ve bu milletin yeryüzündeki genişliği oranında tarih alanında da bir derinliği vardır. Türk milletinin kökünün dayandığı Türk adındaki insan, insanlığın ikinci babası Nuh’un oğlu Yafesin oğlu olan kişidir.”

Atatürk süreci devam ediyor.
Atatürk 19MKA
Atabey 19HHK

Nuh’un yada Oğuz Kağan Atamızın rengi Mavi. Atabey’in Tuğu Mavi Tuğ. Yani Göktuğ devam eden sürecin kod adı Nuh taşıyıcısı Atabey19HHK. Bizden öncekiler kimse biz oyuz. Eksiği, fazlası aynıyız.
Biz yola devam ediyoruz. Son 19 yerinde. Kayaların Oğlu, Ufuk Ötesi, Bir Yolcu

AGARTA dünya insanlarının dördüncü boyuta geçişi sürecinde onları karşılayacak, kendini tanıtacak ve kendilerine en uygun olan “O Seçilmiş Temsilci Kişi” ve etrafında bulunan ona yakın olan dostlarına, onların da farketmeyeceği şekilde bu bilgiyi aktaracak. Ve bu bilgiler aktarılıyor. Bizde sizlere aktarıyoruz. Fakat! Ne kadar anlaşıyoruz bilemem.

BÜYÜK ÇAĞ GELECEK ! / HEYET-İ TEMSİLİYE / yeniden oluşacaktır. Oluşmaya başlamıştır.
Seçilmiş seçer. Toplanma yeri Göktuğ çatısı altında Ataturk Atabey Türk Ocakları Atabey HHK tasvir edilen Kırk’lar Meclisinde tepede duran Kişi tamgası.

Peru’da, Anadolu’da, Asya’da…
Agarta İnsiyasyon
Ulular, bizimle…
Oğuz Kağan atamız bizimle…
Kırk’lar cin, in, peri falan değildir…
Seçilmişe sahip çıkan ve yaratıcı…
Buna Tengri ya da Tanrı dersiniz.
Veyahut Allah dersiniz…
Gönderilmiş yardımcılarıdır.
Gök orduları ehlidir.
Öküz yılındayız ve Dört Element !
Ateş, Su, Toprak, Hava aktif.
Dört element…
Agarta’nın kendisidir.

Unutmayın ! Atatürk, Sosyalizm ve Kapitalizme karşı KARMA adında bir ekonomik sistem ortaya koymuştu. Tamamen insiye bir ekonomik sistemdi. Sırrı buydu…

Çanakkale’de savaş esnasında yaşanılan sayısız hadiseden başka savaş sonrasında da pek çok olağanüstü hadise vukû bulmuştur. Başkomutanlık meydan muharebesinde KIRK’LAR mevcuttu. Meclislerinden olan Atatürk’le beraberdiler. ATATÜRK, ilim diyor. Bahsettiği ilim bu. Bilim Tabi var. Bilim ve Fen ayrı…

Atabey Hüseyin Hakkı Kahveci

Hakkında Hüseyin Hakkı Kahveci

Hüseyin Hakkı Kahveci Gazeteci, Yazar, Stratejist, Siyaset ve Terör Uzmanı olarak Free Lance yani bağımsız gazetecilik alanında faaliyet göstermektedir. 19 Kasım 1972 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. İlk – Orta ve Lise eğitimini Ankara'da tamamlamış olup 1991 yılında Devlet Bursu ile yurt dışında burslu Tıp eğitimi almıştır. Sonrasında CSU – USA'de İşletme üzerine Üniversite eğitimi sonrasında MD; Master düzeyinde Uluslararası İlişkiler ve Management eğitimi almıştır.

OKUDUNUZ MU?

Hüseyin Hakkı Kahveci Parlamento Haber Köşe Yazıları

ADI: TUKİDİDES TUZAĞI!

Türk Dış politikası, iç durumu, ekonomik göstergeler, siyasetin paradigmaları TUZAĞA düştüğümüzü gösteriyor. Peki bu tuzağın …