Atatürk Tarafından Yaptırılan Ergenekon 2 Tablosunda Yer Alan Özel Bilgiler

Ergenekon 2 tablosu Mustafa Kemal Atatürk tarafından yaptırılmış olup, çok fazla gündeme gelmemiştir. Son günlerde Ergenekon tabloları ortadan kaybolunca bir haber olarak gündeme gelmiş ve Atatürk’ün yaptırttığı iki Ergenekon’dan çıkış tablosu olduğu kamuoyunca öğrenilmiştir.

Mesele tam Ok – Uz yani Oğuz Yılında bu tabloların ortadan kaybedilmesi ve sebebinin ne olduğudur. Tablolar Frekans olarak görev yapıyor olabilirlerdi. Bu yüzden mevcut hükümet ortadan kaybetmiş olabilir mi? “Kırklar görevlendirir..”

Atatürk kırklardandı. Ve resimde karşısındaki genç adama kırkları temsilen görev veriyor. Karşıdaki aydınlık geleceği, Atinin ufkunda bir güneş gibi doğacak olan Güneş Ülkesi’ni gösteriyor ve onu kurma görevini veriyor. (Göklerde ay-yıldız var.. Hilal.. Ve Sirius.. Sirius’un temsilcisi Türkleriz biz..) Genç adamın hali hazırda bulunduğu yer mezarlığa dönmüş bir harabe. Yurt toprağı. Mezarlar hem gerçek anlamda, hastalık- kıtlık – iç karışıklıklar – savaş sırasında ve sonucunda ölen insanları gösteriyor. Hem de mecazi anlamda ölmüş, zombileşmiş, değerlerine uzaklaşmış ve milli kültürel değerlerini unutmuş, tepkisizleşmiş toplumu simgeliyor.

Atatürk yüksek bir makamda.. Nasıl ilk Ergenekon’dan çıkış tablosunda, Atalar’a yüksek makam ve mekandan yol gösteren Gökbörü’yse, ikinci tabloda da şu andaki sıkıştığımız Ergenekon’dan, bizi boğan durumdan, Sarp yokuş’ tan bizi çıkaracak olan Kılavuz’a yol gösteren Gökbörü de Atatürk. Kılavuz emre hazır. Eli alnında, asker gibi, hem selamı aldığını hem de o yöne yöneldiğini görüyoruz. Dinç ve dinamik bir şekilde bekliyor, sanki o andan 1 saniye sonrasına sarsak görüntüyü, bu sefer Onun Gökbörü’ye dönüşüp oradan ışık hızıyla karşıya geçtiği anı yakalayacağız.

Genç adamın başında kasket var, çiftçi kasketi. Mehdi frekansında seçilmiş olan kişi için “çiftçi” denir, Atatürk’ün izniyle açılan köy Enstitülerinin marşında şu sözler yer alır:

Sürer, eker, biçeriz güvenip ötesine.

Milletin her kazancı, milletin kesesine.

Toplandık BAŞ ÇİFTÇİ’nin Atatürk’ün sesine.

Toprakla savaş için ziraat cephesine.”

Bu sözlerde 100 yıl önce, birinci 19 sürecindeki “baş çiftçi”nin kim olduğu gayet net ifade ediliyor zaten. 100 yıl sonra ikinci 19 sürecinde o görevi alan Kutlu da, tablodaki “O Genç Adam”. Şapkası ve karşı topraktaki “traktör” işte bunun simgesi. Tüm bunları marşın sözleriyle birlikte değerlendirirsek, yol göstericinin tarıma, ekonomiye ve eğitime önem vereceğini gösteriyor.

Belindeki kuşağa gelince, Müddessir suresinde geçen “Ey örtüsüne bürünen” ifadesi, “ey sorumluluk kuşağını takınan” anlamına da gelir. Hani bizim atasözlerimizde de “paçaları sıvamak” vardır, bir işe kalktığımızı gösteren. “Kollarımızı sıvar” ve o sorumluluğun altına gireriz.

O kuşak bu anlamlara gelir. Ve Müddessir’deki bu hitabın kime yapıldığını sanırım belirtmeye gerek yok. O genç adam, Müddessir’deki emrin muhatabı olan bu asrın kutlu zatıdır. Vaktin Sahibi..

Karşıdaki imar edilmiş ülkede, göklerde uçak var. Atatürk dönemindeki gibi, havacılığa önem verileceğinin işareti. Aynı zamanda, göklerle olan temasın yeniden kurulacağının, insanların Gök’le barışık olacağının işareti. Haberciliğe de işaret var.. Hüd hüd.. İstihbaratı çok sıkı ve sağlam kuracak bu lider..

Gömlek beyaz gömlek…

Yusuf gömleği…

Oğuz gömleği…

Temizliğini, Sırat-ı müstakimde, doğru yolda oluşunu, atılmaya çalışılan iftiralardan alnının akıyla ve başı dimdik çıkacağını gösteriyor. Ufkun ötesinde…

Ortada tarım ve traktör, daha sonra büyük bir gemi filosu ve denizler . Sonra kentleşme, yükselme ve sanayileşme ve göklerde uçak var. Ayrıca resimde açıkça kıtlık, susuzluk ve yıkım gösterilmiş. Resim kubizm tekniğiyle yapılmış. Bir’lik Microdan… Macro’ya doğru.. Yani dip yaptıktan sonra SIFIR ‘dan başlıyoruz diyor. Bir’lik olma teması, her zerre renkleri ve biçimleriyle birleşir ve büyük resmi oluşturur. Büyük resmin ihtişamını anlarsın Büyük yıkım ve büyük KIYAM…

Bu arada Gençliğe Hitabe’de…

“İçinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin!” diyor.

Bu resimde açıkça bu satırlar yer alıyor…

Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medenî vasfı ve büyük medenî kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile, âtinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.” Hepsi bu resimde resmedilmiş.

Ayrıca, Atatürk ‘ün hedef gösterdiği kişi, seçilmiş lideri ve Asil Kanı göstermektedir. Başka hiç kimse halk olarak resimde yer almamış. Bir Lik liderliğinde mesajı verilmiş. Ayrıca hedefe yani Ufkun Ötesine bakan lider kişinin belinde kuşak, ayağında yün çorap, kara lastik ve çiftçi kasketi.. Yerde öküz sabanı… Kıtlık, susuzluk, köye dönüş ve liderin halk adamı olduğunu gösteriyor. 

Biz size bunu aktardık. Burada yaşayacak olduğumuz her şey ortaya konmuş. Ülke çökmüş ama Ata Türk Devlet sistemi sayesinde yarım kalmış birinci 19 sürecinin ikincisinin başlayacağı açıkça resmedilmiş. Tablo, Atatürk’ten sonra gelen ufkun ötesine bakan 

Ayyıldız’a selam verip güneş gibi doğuyor, Belinde kuşak güç ve korunmaya işarettir. Anadolu’da, Ufukta güneş daha parlak gözleri kamaştıracak. Yıkık minare, dinin direğinin zarar Gördüğü ve mezarlar ise, çok insanın salgın hastalıktan ölenlerin çok olacağını resmedilmiş…

Ufkun Ötesini gören bir yolcu resimde açıkça ifade edilmiş. KUŞAK HAKEDENE KUŞANDIRILIR… Şed ya da Kuşak kuşanma; madde anlamıyla ehil olmak, işinde ustalaşmak anlamına gelir. Mânâ olarak baktığımızda vefayı, inanılan yolda sebatı, geleneği devam ettiren bir ruhsal aktarımı, insiyasyonu ve her şeyden önemlisi devamlılığı ve ebediliği temsil eder. 

Aşağıdaki bilgilerden yola çıkarak, tablodaki kuşağı taşıyanın, Atatürk’ten sonra insiye olduğunu, kırmızı kuşağın sembolize  ettiği Anadolu geleneğini; mirası devralan seçilmişin, geleneğin ve geleceğin tüm sorumluluklarını kuşanarak Âti’ye doğru yüksek hedefler belirlediğini açıkça görebiliyoruz. Türk Devleti’nin ebediliğini ve nesiller boyu bunun devam edeceğini anlıyoruz.

İlk şed, kuşak kuşanan kişi Hz. Âdem’dir. Hz. Âdem’e şed bağladığı, buna “şedd-i vefâ” denir Cebrâil vasıtasıyla Peygamber’in beline sarılmış, O da Hz. Ali’ye bağlamıştır. Hz. Ali’den , Selmân-ı Fârisî’ye Ondan da bazı kimselere geçmiştir. Hz. Ali geleneğin başlatıcısı kabul edilir. Şed bağlamanın Ahilikte de önemli yeri vardır.

Osmanlı mezar taşları her meslek, tarikat ve mertebeye göre farklılık gösterirdi. Mezar taşı ustalığı bir sanattı. Ergenekon Tablosunda bulunan Osmanlı mezar taşlarındaki sarıklarla şifrelenmiş bilgiler günümüze ulaştırılmış. Tabloda biri yerde, biri dikey olarak görülen Osmanlı sarıklı mezar taşları bize isim ve meslek bilgisi veriyor. 9 numaralı Taş KÂTİBİ diye isimlendirilen taş. 18 numaralı Taş. HÜSEYNİ DESTARLI KADİRİ TÂC diye isimlendirilmiş. Kâtip yazıcı değil midir? Yan yana koyduğumuzda: YAZICI (Yazar) HÜSEYİN

Kadim sözcüğü ise KADİR ‘de kodlanmış. Daha önce de şifre çözerken tecrübe ettiğim için bunu söylüyorum. TÂC Corona, fakat pandemi dönemi ile eşzamanlılık taşıması sebebiyle önemli olduğunu düşünüyorum.

Yeniçeri mezar taşları hakkında bilgi bakarken karşılaştığım sayısal kodlar da ilginç. Açıklamaya mahal bırakmıyor. ( 11- / 61<19)

“Yeniçeri mezar taşları” üzerlerindeki simge ve başlıklarla, Osmanlı mezar taşları içerisinde ayrı bir yere sahiptir. 101 Yeniçeri ortasıyla 61 Yeniçeri bölüğünün damgaları birer simge olarak taşlar üzerine işlenmiş. Ergenekon 2 tablosu da ortadan kaldırılmış ve saklanmış. Ya da kaybolmuş….

Atabey Hüseyin Hakkı Kahveci

Hakkında Hüseyin Hakkı Kahveci

Hüseyin Hakkı Kahveci Gazeteci, Yazar, Stratejist, Siyaset ve Terör Uzmanı olarak Free Lance yani bağımsız gazetecilik alanında faaliyet göstermektedir. 19 Kasım 1972 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. İlk – Orta ve Lise eğitimini Ankara'da tamamlamış olup 1991 yılında Devlet Bursu ile yurt dışında burslu Tıp eğitimi almıştır. Sonrasında CSU – USA'de İşletme üzerine Üniversite eğitimi sonrasında MD; Master düzeyinde Uluslararası İlişkiler ve Management eğitimi almıştır.

OKUDUNUZ MU?

Hüseyin Hakkı Kahveci Parlamento Haber Köşe Yazıları

Atatürk’ün Bestelettiği İlk Türk Operası Özsoy’daki Önemli Mesajlar

Ulu Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizzat yazdığı satırları içeren Özsoy operasını bilir misiniz? Özsoy …