Anıtkabir’de Maya Sayısal Düzeni

Şifreleri deşifre ederek önünüze koyuyorum. İnanan inanır, inanmayan sonra bakar.

Anıtkabir ‘de ve Türkiye Cumhuriyetinde bütün sayısal ağırlıklar MAYA atalarımızdan alınıp aktarılmıştır. Mayalar nereden çıktı şimdi, ne alaka demeyin. Çünkü; Mustafa Kemal Atatürk’ün Maya’lara özel olarak ilgi duyduğu ve bu medeniyete önem verdiği herkesçe bilinmektedir. Bu yüzden de Anıtkabir’in yapımında Maya medeniyetinin geliştirdiği uzay ve takvimle ilişkili olan 29.5, 52, 63, 72, 104, 144, 3744 ve 1366560 gibi daha birçok sayıya rastlamak mümkündür.

Size biraz bir şeyler anlatayım.

Anıtkabir MOZOLE kaide planının uzun kenarı 72 metre, kısa kenarı 52 metre. Böylece alan , 3744 m² ediyor. 3744 sayısını MAYA takviminde 365 ile çarparsanız, 1366560 sayısına ulaşırız.

Bu ne demektir?

Bizzat MAYA sayıları ile şifreleme yapılmış. Maya takvimine göre bu güneşin kendi yörüngesi etrafında 3744 yılda bir tamamladığı döngüdür. Veyahut 1366560 günde tamamlanan döngüdür. Bunu son on yılda açığa çıkan bilgilere göre 3600 yılda bir Niburu’nun gelişi olarak baz alabilirsiniz. Biz Güneş’in çocuklarıyız mesajı. Her şey Maya atalarımızda planlanan sayısal değerlere göre bizzat planlanmış. Buna bir nevi Kadim Devlet diyebilirsiniz.  

Atatürk’e, Anıtkabir’e ve bu yapıyı meydana getiren kişilerin kabiliyetlerine olan saygınız, hayranlığınız ve onlara olan minnet duygunuz mutlak surette artacaktır. Sembolleri, renk, sayı, şekil, tasarım, kurgu ve geometrik değeri ile verdiği mesajı ortaya koyan ANITKABİR tek başına binlerce yıllık KADİM DEVLET VE TÜRK TARİHİNİ tek başına ifade eder. Burada sayılar, sırlar, ezoterik, mistik, teolojik, metafizik anlatımlarımıza karşı çıkanlar kendi cehaletleri ile boğuşuyorlar.

Bizzat Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk benim yazdıklarımı uygulayan kişiydi. Yok birbirimizden farkımız.

Youtube hesabımda 2018 yılında anlattığım kısa videoda aktardım.

Bu konuyu iki sene önce anlatmaya çalışmıştım.

“Önce bir ışık parladı, görmez olmuştu gözler.
Sonra kavurucu rüzgar esti, önüne çıkan herkesi küle çeviren.
Oldukları yerde can verdi tüm yaratılmışlar.
Son insanlarız biz cehennemin nasıl olduğunu bilen. 

Üç bin yıl sonra üç tarafı denizlerle kaplı Ana karada ortaya çıkacak yıldızların çocukları. 
Saldıracak saldıracaklar hiç bıkmadan, Kara elbiseliler.
Koruyacak tanrı gökyüzünden gelenlerin çocuklarını…

Işık parlayacak Şira’dan yeryüzüne doğru/ Güneş kardeşine kavuştuğu gün On Dokuz / Dönüşüne tanık olacak insanlar kralın/ …  günü inecek ordusuyla göklerden güneş imparatorluğunun merkezine .

Şira yıldızı, On Dokuz, Tanrı kral, güneş imparatorluğunun merkezi.”

İstikbal göklerdedir. Mustafa Kemal ATATÜRK (Maya tabletleri Atatürk çözümlemesi)

Atabey Hüseyin Hakkı Kahveci