2006’dan 2007’ye turizmde genel görünüm

Maalesef 2006 yaz sezonu bazı işletmeler açısından iyi geçmiş de olsa gerçekliği maalesef kesinlik kazanmış olan bir şey var; o da, Türkiye için kötü geçtiği.

Hani bir laf vardır, “Çarşambadan bellidir perşembenin gelişi” diye… Bu tabir caizse, artık hemen hemen 2007 yılı içinde her şey belli oldu. Belli olmayan, halen daha binlerce yatağın devreye girecek olduğu ve tabi bu işletmelerin bu yatakları doldurabilmek için yanındaki komşu işletmesi ile beraber rekabet etmesi.

Maalesef biz Türkler her şeyi en uç noktada yapmayı çok seviyoruz. Nasıl mı?

Bundan yaklaşık olarak 10 sene önce, özel sektörde istihdam edilen insanların çoğuna, nerede çalıştığını sorduğunuz takdirde, büyük olasılıkla tekstilci olduklarını veya bir tekstil işletmesinde çalışıyor olduklarını belirttiklerini dün gibi hepimiz hatırlarız.

Şu anda baktığımız zaman, milyonlarla ifade edilen bir istihdama ulaşmış olan bir sektör ve bununla beraber çalışanlarının mesleği hanesine turizmci yazdırdığı bir sektörde eksileriyle artılarıyla çalışmak tabii ki mutluluk veriyor.

2007 yılı için 2006 rakamlarını elimize alıp artık planlamalarımızı bir sonraki sene için değil, önümüzdeki 3 yıl için, adına her ne derseniz deyin, bir master planı veya kalkınma planı hazırlayıp, hatta HD içerisinde nasıl ekstra bir şeyler yapabiliriz ona bakmamız gerekiyor. Aksi durumda altında lokanta olan, zamanının gar otelleri gibi hizmet verir hale geliriz.

Onun için tesis içerisindeki alanları çok iyi kullanıp insanları ne kadar memnun ve rahat ettiririz, bunu nasıl başarırızın planlamasını yapmak artık bir zorunluluk. Kendimize dönüp, yıllar içerisinde neler yapmışız, bu yapmış olduklarımız bize nasıl bir + veya – getirmiş teraziye koyup buna bakmak lazım. Tabii bu arada elimizi çabuk tutmamız da gerekiyor, çünkü her şey gidiyor. Zaman da bu arada giderek daralıyor. Yatak sayısındaki artışa rağmen maalesef yolcudaki artış aynı hız ve doğrultuda ilerlemiyor.

Yatak sayısındaki artışın çok olması neticesinde sezonlarımız artık kısalmış durumda. Yurtdışından gelecek olan turistler için yeni nefes olacak yeni bir konsept veya yeniliğin olmadığı bir pazarda, artık insanlar her şeyi görmüş ise, ayıptır sorması ne için Türkiye’ye gelmeyi düşünsünler ki?

İşte bu sorunun cevabı şu anda önümüzdeki tabloda yatıyor. Evet, maalesef şoklara hazır olmamız gerekiyor. Ancak, yenilikleri de yapmamız gerekiyor.

Hüseyin Hakkı Kahveci 04.10.2006 ( www.turizmgazetesi.com)

Hakkında Hüseyin Hakkı Kahveci

Hüseyin Hakkı Kahveci Gazeteci, Yazar, Stratejist, Siyaset ve Terör Uzmanı olarak Free Lance yani bağımsız gazetecilik alanında faaliyet göstermektedir. 19 Kasım 1972 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. İlk – Orta ve Lise eğitimini Ankara'da tamamlamış olup 1991 yılında Devlet Bursu ile yurt dışında burslu Tıp eğitimi almıştır. Sonrasında CSU – USA'de İşletme üzerine Üniversite eğitimi sonrasında MD; Master düzeyinde Uluslararası İlişkiler ve Management eğitimi almıştır.