Uçan, kaçan Suriye var

Sadece bir gece önce bütün dünya sıcak bir hareketlilik yaşadı. Türk savaş uçakları Moskova’dan kalkan Suriye bayraklı sivil bir yolcu uçağını silah taşıyor şüphesi ile Ankara’ya inmeye zorladı. Arama yapıldı. Ortada ceviz kabuğunu doldurmayacak şekilde haberleşme cihazı çıkmış. Bu cihaz Jammer . Bizim ahalinin konvoylarında, evlerinde bürolarında kullandığı hatta Türkiye’de yaşanan illegal dinleme skandallarını engellemek için birçok insanın özel mekânlarında bile kullandığı bir cihaz.

Şimdi ne oldu? Dünya’ya karşı ne duruma düştük demek gerekiyor. Yine boş bir istihbarat sonucunda böyle bir süreç yaşadık. Efendim mevzuata uygunmuş. Falan, filan. Çünkü birileri bu ülkenin adını ve büyüklüğünü kendi şahsi ikballeri ve şahsi kinleri için kullanıyor.

Ve Sayın Davutoğlu’na önümüzde ki günlerde millet artık yeter diyecek. Sayın Davutoğlu’nun “ Safınızı belirleyin “ cümlesine verilecek tek bir cevap var. Resmi politikamız neyse onu uygulayın. Şahsi ihtiras ve kinleriniz Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına kullanmayın. Bu yüzden iktidarın Suriye politikasına destek % 28 ‘de kaldı. Saflarını belirleyecek olanlar kimse saftan çıkmışlar. Saf ve hizaya girme zamanı geldi. Artık yeter. Sabah, akşam Suriye ile yatıp, kalkmak istemiyoruz.

Ve eski devlet bakanı 28 Şubat sürecinin denk bütçe mimarı Ufuk Söylemez dün bir açıklama yaptı. Artık o ‘da feveran ediyor. Diyarbakır emniyet müdürünün yaptığı açıklamaya vatandaş Ufuk Söylemez olarak tepkisini koydu.

Söylemez’in tepkisi aynen şöyle .”Diyarbakır Emniyet Müdürünün açıklamaları, AKP iktidarının 2. Habur rezaletidir. Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven teröriste ağlayan, önce vatan demeyen, sözde empati  yapmaya çalışırken, terörle mücadeleyi sulandıracak ve zaafa uğratacak açıklamalar yapmıştır.

Bu açıklamalar AKP iktidarından ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’tan tam destek almıştır.

Asker konuştuğunda “vesayet, demokrasi elden gidiyor” vaveylası yapanlar, polis müdürünün beyanlarını ise alkışlamışlardır.

Teröristleri “kandırılmış, masum, iyi çocuklar” olarak göstermeye çalışmak, Ülkemizin başına örülen bölücülük fesadını ve ayrılıkçı – Kürtçülük kalkışmasını ya kasten görmezden gelmek, ya da tam bir gaflet içinde olmakla izah edilebilir.

Nitekim Polis Müdürünün açıklamalarına en büyük destek Bülent Arınç’tan sonra PKK’yla organik bağını gizlemeyen BDP’lilerden gelmiştir.

Öte yandan Ana dilde kamu hizmeti ve ana dilde yargılama getirileceği AKP kongresinde açıklanmıştır. Ancak esasında bu talepler BDP / PKK’nın da öncelikle talepleri arasındadır.

Cumhuriyetin kurulduğu 1923 yılından bu yana Şırnak’tan İzmir’e – Hakkâri’den Edirne’ye tüm yurtta resmi dilimiz Türkçe ile verilen kamu ve yargı hizmetleri, 90 yıl sonra ikinci bir dilde verilmeye çalışılmaktadır.

90 yıldır Şırnak’ta, Hakkâri’de tapu hizmetleri yapılmıyor ya da mahkemeler görülmüyor muydu?

Neden ikinci bir dil, resmi dilimizin yerine ikame etmeye çalışılıyor, ikinci bir milli kimlik mi oluşturulmaya çalışılıyor?

Bu açıklamalar ve adımlar AKP’nin ikinci Habur vakasıdır.

Milletimizden de hak ettiği demokratik itirazı ve tepkiyi mutlaka alacaktır.

Türk milleti, şehitler, gaziler vermek pahasına yürütülen bölücü ve ayrılıkçı terörle mücadelesine böyle arkadan vuranları affetmeyecektir.” diyor.

Ve Putin, Türkiye’nin Suriye politikasın rest çekerek artık gelmiyor. Ziyaretini iptal etti. Hadi çıkın işin içinden. Asayiş berkemal değil.

Hüseyin Hakkı KAHVECİ      12 Ekim 2012 Cuma  ( Anayurt )

Hakkında Hüseyin Hakkı Kahveci

Hüseyin Hakkı Kahveci Gazeteci, Yazar, Stratejist, Siyaset ve Terör Uzmanı olarak Free Lance yani bağımsız gazetecilik alanında faaliyet göstermektedir. 19 Kasım 1972 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. İlk – Orta ve Lise eğitimini Ankara'da tamamlamış olup 1991 yılında Devlet Bursu ile yurt dışında burslu Tıp eğitimi almıştır. Sonrasında CSU – USA'de İşletme üzerine Üniversite eğitimi sonrasında MD; Master düzeyinde Uluslararası İlişkiler ve Management eğitimi almıştır.

OKUDUNUZ MU?

AK Parti karşı devrim mi yapıyor – 2

GERÇEKTEN HALK NEYİ OYLADIĞINI BİLİYOR MUYDU?  Sayın Başbakan bütçe görüşmelerinde referandumun sonucunu dillendirdi. Fakat halk …