Strateji ve öngörü ile turizm sektörü

Peki ne oldu da sektörün devleri tökezlemeye, sektörün çarkları ses çıkartmaya başladı?

2006 yılından bu güne değin tüm yazılarımda ve yorumlarımda söylüyorum,

– En önemli nokta, sektörde bir sonraki senenin planlaması kesinlikle yapılmamaktadır

– Sürüler halinde yapılan fuar ziyaretleri veya fuar çıkışları turizm sektörü için kesinlikle artı yaratacak bir değer oluşturamamaktadır.

– Patronların artık otellerin yakasından düşmesi zaruridir.

-Nasıl olsa turist gelir bakış açısı veya mantığı sektörü artık bitme noktasına getirmektedir.

-Az adam ile çok iş yapma devri kapanmış olup, kalitesiz olduğu söylediğimiz ülke insanları dahil olmak üzere kaliteli hizmet beklemektedir.

-Dünyada oluşan globaliteye göre otelci otelciliğini, acenteci acenteciliğini yapmakla mükelleftir.

-Adına lobi de dense, turizm sektörünü olumsuzluklara sürükleyecek yanlış tüm beyan ve benzeri demeçlerden özellikle otel grupları ve dernekleri veya yöneticilerinin kaçınması gerekmektedir.

– Otelcilerin unutmaması gereken en önemli konu, musluğun başı yolcuyu üreten tur operatörleridir. Eğer ürününüzün çok iyi olduğu iddiasındaysanız o zaman 12 ay üzerinden büyük doluluklar ile sektörde öne çıkın da görelim. Yani burada aslında otelcilerin oluşturduğu ürün acenteler tarafından satılarak otellerin işlemesi ve işletilmesi meydana gelmektedir. Aksi durumunda eğer çok iddialı iseler mesela 10 milyon turist gibi bu toplantıyı yapması gereken TÜRSAB’dır. Otelciler ve dernekleri bu toplantının ancak davetlisi olabilirler.

– Turisti getiren TÜRSAB üyesi acentelerdir. Güçlü otel grupları kendi otellerini acentelere ihtiyaç duymadan sene boyu doldurarak kendilerinin bu sektörde güç ve hakim olduklarını ispat edebilirler.

– Yüzde yetmişe varan bir oranda sosyal güvenlik şemsiyesine aykırı olarak istihdam sağlayan bu sektör, ivedi olarak bu konuyu düzeltmek zorundadır. Personelinin eğitimini tamamlaması gerekir. Özellikle lisan problemi olmayan ve kalifiye personel ile çalışılması zaruri bir ihtiyaçtır. Burada Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı acilen otellere ‘tatilci’ görünümünde ekipler göndererek, personel yapılanmasını zapturapt altına almalıdır.

– Türkiye’de bulunan tesislerin tamamının yıldızlama kategorizasyonu, Turizm Bakanlığı tarafından ‘yaz kış’ demeden ani olarak kontrol edilmeli. Yıldız standardı uymayan işletmelerin yıldız standardı düşürülerek hizmet standardını artırıcı cezai müeyyideler Turizm Bakanlığı tarafından uygulanmalıdır.

– Şark kurnazlığından hareketle sene sonunda acente ve tur operatörlerine gaz verircesine sezon çok yoğun ve dolu demeci kesinlikle hiçbir kişi veya sektör derneği tarafından dillendirilmemeli. Olayları akışına bırakarak rahat bir şekilde senenin dolulukları gözlemlenerek bir sonraki sene için planlama da esas alınmalıdır.

– Patronlar, genel müdür olarak birisine görev teslim ettiler mi elbette her konuda bilgi sahibi olacaklardır. Fakat genel müdürün ortağı olduğu bilincinde hareket ederek yöneticisini işçisi ile kesinlikle bir tutmamalıdır. Aksi durumunda adı neyse piyasada bu işi bilmeyen yüzlerce insan yöneticiyim diye gezerek yönetici enflasyonuna sebebiyet verir.

– Yöneticiler planlama yaparken sadece otel doluluklarına veya o sene gelen yolcu sayısına bakarak kendilerini planlar iseler sonuç her sene olduğu gibi kaçınılmaz son olur. Çok okuyarak hatta ve hatta tüm borsa verileri ,dünya istihdam ve ekonomik göstergeleri dahil olmak üzere iklimsel değişiklikler dahi bir sonraki senenin planlamasında zaruri olarak dikkate değer alınması gereken veriler olarak yer almaktadır.

– Bir otel için beş adet acente ile sağlanan doluluk yerine elli adet acente ile sağlanacak doluluk reklam ve satış noktasında oteli rahatlatacak olup devamlı alternatiflerin yaratılması zaruridir .Aksi durum ve demeçler ortada iken para kazandım diyene henüz 2008 yılında rastlanmamıştır.

– Kesinlikle elli yaşın üstünde olan ve yöneticilik yapan ağabeylerimizin ivedi şekilde, sektördeki aktif otel yöneticiliği görevlerini bırakmalı. Bu ağabeylerimizin bunun yerine sektöre yön veren dernek ve kuruluşlarda bir bilen olarak görev yapmaları sağlanmalıdır. Çünkü bilgi ve birikimleri oluşturulacak olan stratejik karalarda sektör için çok büyük önem ihtiva eder.

Evet arkadaşlar bunları yaparak, olabilecek pek çok olumsuzluğun önünün tıkanacağı açık ve aşikardır.
Neticeleri kısa vadede beklemek yanlış, uzun vadede uygulanmaması ise daha büyük yanlış olur. Bu yüzden sektör temsilcisi veya bir bileni olduğunu iddia edenlerin ellerine yüzlerine bulaştırdıkları yalan yanlış demeçlerle bir bilinmeyene doğru sürüklemiş oldukları bu büyük sektörün hem revizyona hem de yeni dinamiklere ihtiyacı var. Nedenselliklerini, nicelik ve niteliklerini bir kenara bırakarak iddia ediyorum ki akıl her insanda var ama her insan aklı kullanma kapasitesine sahip değil; o zaman aklı olanlar revizyona başlar. Olmayanları da sektör kendi içinde elbette tasfiye edecektir.

Kaybedilmiş yılların muhakkak ki kazanımları vardır. Fakat yıllar giderken kaybedilenlerin geriye gelme ihtimali yüzde sıfır iken hemen ve ivedi önümüze bakarak acilen kendi kapımızın önünü süpürelim. Yoksa bir zamanların tekstil sektörü gibi olmak içten bile değil.

Eh benden söylemesi hasta oksijen çadırında, benim gibi aynı fikri yazılı ve sözlü beyan eden de çok, cesaret bulup söylemeyen de… O zaman ne yapmak lazım siz karar verin.

İç Pazar tur operatörlerinin beyanları, Rusya pazarından gelen kötü sinyaller, ülkemizde olan terör ve ekonomik kırılganlık durumu bunların hepsi strateji bilmeden öngörüsüz turizm yapanlar için tehlike çanlarının artık hızlı çaldığını zamanın paradan daha önemli olduğunu göstermez mi? Ya öngörüsü olanlara ne demeli. İşte sene sonunda sektör bu tipleri ayıklayacak başka ayıklayacağı hiçbir şey olmayacak. Tabii bu arada bu güne kadar kar edememiş işletmeleri unutmamak gerekiyor, garantilerini dolduramayan tur operatörleri bu günlerde aksiyon taleplerinde bulunmaya başladılar. İşte bu şekilde on milyon turist getirmeyi büyük bir işmiş gibi lanse edenlere duyurulur. Muhakkak insanlar hayalleri ve umutları ile yaşar. Unutmamak gerekir ki ticari sektörler hayal ve umutla devam edemez sonu hüsran olur.

Hüseyin Hakkı Kahveci 11.07.2008 ( www.turizmdebusabah.com )

 

Hakkında Hüseyin Hakkı Kahveci

Hüseyin Hakkı Kahveci Gazeteci, Yazar, Stratejist, Siyaset ve Terör Uzmanı olarak Free Lance yani bağımsız gazetecilik alanında faaliyet göstermektedir. 19 Kasım 1972 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. İlk – Orta ve Lise eğitimini Ankara'da tamamlamış olup 1991 yılında Devlet Bursu ile yurt dışında burslu Tıp eğitimi almıştır. Sonrasında CSU – USA'de İşletme üzerine Üniversite eğitimi sonrasında MD; Master düzeyinde Uluslararası İlişkiler ve Management eğitimi almıştır.