Hüseyin Hakkı Kahveci Parlamento Haber Köşe Yazıları

SON 40 YILIN EN DERİN NİTELİĞİNDEKİ EKONOMİK KRİZİ

Türk ekonomisi artık krizin ikinci fazı dediğimiz çöküş sürecini iyiden iyiye hissediyor. Öyle bir tablo var ki, neyi saklarlarsa saklasınlar külkedisi masalları bitmiştir.

Gerçi masal anlatmaya devam ediyorlar.

Erdoğan veya Bahçeli, sonuçları açısından ekonomik krizin kendilerini etkilemeyeceğini düşünüyorlar. 24 Haziran seçimlerinde sonuçları kendilerine göre yorumluyorlar. İmza veya makamların hiç olduğunu bu ekonomik krizde görüyor ve yaşıyorlar.

Erdoğan’ın ‘domates-mermi’ çıkışı: ‘Savaşın ekonomik krize yol açtığının itirafı. Mermiden başka vaatleri yok’

Türkiye’de işler uzun süredir, Kolomb’un ünlü “İncil ve kılıç” formülüne göre yürüyor. Her yılın bütçesi açıklandığında, savunma ve diyanet ödenekleri birbiriyle yarışıyor ve bir hortum gibi kaynakları çekiyor. 2018 savunma ve güvenlik bütçesi 91 milyar 143 milyon TL iken, 2019 bütçesinde yüzde 21 oranında artışla 110 milyar 472 milyon TL’ye çıkarılmıştı.

Cumhurbaşkanlığına bağlı örtülü ödenekler, Savunma Sanayii Destekleme Fonu kaynakları ve kayıtlara geçmeyen tüm harcamalar da eklendiğinde aslında rakam görünenden de yükseğe ulaşıyor. Yıllık ödeneğini Mart-Nisan aylarında tüketebilen Diyanet’e ise artık para yetişmiyor. 2019’da kriz nedeniyle her alanda tasarruftan söz edilirken, Diyanet İşleri Bakanlığı bütçesi yüzde 34 artırılarak, 7.7 milyar liradan 10.5 milyar liraya çıkarılmıştı. Örneğin, Diyanet bütçesi, Enerji Bakanlığı bütçesinin 5 kat üzerinde.

Erdoğan, “domates-patlıcan-patates-sivri biber” diyerek; ekonominin durumuna ve krizin artık bıçak olup tencere kaynatabilmek için pazar pazar dolaşan vatandaşların kemiğine dayanmış olmasına işaret ediyor.

31 Mart’tan sonra memleketi çok daha ciddi sıkıntılar bekliyor. İş çevrelerinde; Yunanistan ve Portekiz gibi ağır kriz yaşamış ülkeler yüzde 1,5 faiz oranıyla dış borç bulabilirken, Türkiye’nin yüzde 9 gibi bir faiz oranıyla bile borç bulamadığı konuşuluyor.

Erdoğan, “domates-biber-patlıcancı” diye yüklenip, “İki ay Afrin’de leblebi, çekirdek mi kullandık?” diye muhalefete hesap sorar gibi yapsa da, o sözlerin ucu onun mitinglerine gelip kadro talep eden vatandaşa da dokunuyor.

Deniz bittiği için artık ne kadro dağıtmak kolay, ne de domates-biber-patlıcanı ithal etmek!

Vatandaşlar, gıda fiyatlarındaki artışın, sebze ve meyvedeki pahalılığın nedeninin atılan mermiler olduğuna ikna olunca, “O halde o mermileri neden attın? Suriye’de ne kazandın?” diye sormayacaklar mı? “İşi üç beş ayda bitirecek, Şam’da namaz kılacaktık, ne oldu?”nun cevabını aramayacaklar mı?

AKP’nin geldiği nokta patlıcana mermi sıkmaktır ve patlıcana sıkılan mermiler ona oy veren kitlelere de değiyor.

Ve buradan Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sesleniyorum.

PKK terör örgütü kirli parası ile batı illerinde ticaret piyasasında yer alan güneydoğu kökenli, kendilerini KÜRT olarak tanımlayan şirketler ve sahiplerini mercek altına alın.

Sebze ve meyve halleri, PKK terör örgütü için finans kaynağı olmuş. Bugün yaşanan sebze ve gıda fiyatlarında artışın sebeplerinden birisi kuşkusuz halleri kontrol eden maskeli PKK sempatizanları.

Yahudi zihniyetiyle tüccarlık yapanlar Türk halkını madden ve manen, siyasi hükümetin on yedi yıllık pervasızlığı sayesinde bu noktaya getirdi.

Artık siyasi pervasızlığı bırakın. Yarın bir şeyler yapmak için çok geç olacak.

Bu yığınların önünde hükümet olarak duramazsınız.

15 Şubat 2018 günü açıklanan işsizlik rakamları kötüye gidişi bir kez daha gözler önüne serdi. 1 yıl içerisinde işsiz ordusuna tam 706 bin kişi katılmış oldu. İşsizliğin diğer bir boyutu da tüm sektörlere yayılmış olması.

Yazdığımız rakamlar ortada iken bu tsunaminin karşısında kimse duramaz.

Son 40 yılın en derin krizi niteliğindeki ekonomik krizi yaşıyoruz. Daha fazlasını yaşamaya devam edeceğiz. Sebepleri ortada iken sınırsız ve sorumsuz siyasetçiler bir gün sınırları ve sorumlulukları olduğunu, bürokratları ile beraber anlayacaklar.

ATAM TV ekranlarında anlattıklarım ortada. Bu durumda söylediklerimi dikkate almanız gerekiyor.

Ben ise Atatürk’e göre, Türk olarak yaşanacaklara bakacağım. Yaşanacaklar yaşanacak efendim.

ATAM TV – Ufuk Ötesi, Youtube platformuna abone olunuz. Önemli konular açıklıyoruz.

Efendim! Bugünlük bu kadar. Unutmadan kitaplarımı okumanızı tavsiye etmem gerekiyor.

Son kitabım, “TRAFODAKİ KEDİ SANDIKTAKİ HİLE“ çıktı.

Trafodaki Kedi Sandıktaki Hile - Hüseyin Hakkı Kahveci
Trafodaki Kedi Sandıktaki Hile” kitabı; Sözcü Kitabevi, Kitapyurdu, Dost Kitabevi, Kitapsan, D&R, İnkılap, Remzi, İdefix, OdaKitap, Online Kitabevleri ve tüm kitapçılardan temin edilebilir.

Ve diğer kitaplarım…

  • Mühürlü Vagon
  • RABITA – Uğur Mumcu`dan sonra
  • Atatürk`ün Yasaklanan Kitabı
  • Yahuda – Atatürk ve Cumhuriyete kuşatma ..Okuyunuz.

Kitapları İnternet ortamında almak için lütfen TIKLAYINIZ

Hüseyin Hakkı Kahveci’den tarihe ve geleceğe yön veren kitaplar
Hüseyin Hakkı Kahveci’den tarihe ve geleceğe yön veren kitaplar

Sevgi ve saygıyla…

Atabey Hüseyin Hakkı Kahveci

Hakkında Hüseyin Hakkı Kahveci

Hüseyin Hakkı Kahveci Gazeteci, Yazar, Stratejist, Siyaset ve Terör Uzmanı olarak Free Lance yani bağımsız gazetecilik alanında faaliyet göstermektedir. 19 Kasım 1972 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. İlk – Orta ve Lise eğitimini Ankara'da tamamlamış olup 1991 yılında Devlet Bursu ile yurt dışında burslu Tıp eğitimi almıştır. Sonrasında CSU – USA'de İşletme üzerine Üniversite eğitimi sonrasında MD; Master düzeyinde Uluslararası İlişkiler ve Management eğitimi almıştır.

OKUDUNUZ MU?

Hüseyin Hakkı Kahveci Parlamento Haber Köşe Yazıları

ADI: TUKİDİDES TUZAĞI!

Türk Dış politikası, iç durumu, ekonomik göstergeler, siyasetin paradigmaları TUZAĞA düştüğümüzü gösteriyor. Peki bu tuzağın …