Terörü mü lanetleyelim ekonomiyi mi yazayım şaşırdım…

Vallahi hangisini yazacağımı şaşırdım kaldım. Ülkemin neresinden tutunmaya çalışsam elimde kalıyor.

Şehit haberleri geliyor. Öyle bir iki değil. Bir düzine acı haber geliyor. Her zaman olduğu gibi davranamıyor insan.

Bingöl’de şehit edilen evlatlarımızın bedenleri tanınmaz halde olduğu için Ankara Adli Tıp kurumuna DNA testine getirilmiş. Ortada tabut olacak. Ama içi boş mu dolu mu kimse göremeyecek.

Afyon’daşehit olan 25 evladımız aynı şekilde DNA testi sonrasında kalan beden parçaları lehimli tabutlara konularak defnedilmişti.

Sanki acıyan yerin üzerine tuz basar gibi diyeceğim. Fakat basılan tuz bile artık fayda etmiyor. Zaten uyuyoruz. Uyutulmaya çalışıyoruz. Medyanın tepkisi yok. Veya vermesi muhtemel tepki siyasi irade tarafından engelleniyor.

Başbakan yardımcısı ve hükümet sözcüsü sayın Arınç ne diyor? “ Teröristler çok akıllıca konvoyun en sonundaki otobüsü hedef aldılar” Baksanıza hükümet sözcüsü diyor bunu. Teröristlerin akıllıolduklarını ifade ediyor.

Eee Reşadiye saldırısını da TSK’nin yaptığını söyleyenler aynı hükümetteler. On beş yıl öncesindeki hükümetlerin seçmeni ile iktidar olup o dönem yapılan terörle mücadeleyi yerden yere vuranlar da aynı hükümetteler.

Birkaç Mehmet’in lafınıedenler de aynı siyasi partideler. Askerlik yan gelip yatma yeri değil diyenler de hala aynı yerdeler.

Peki, Türkiye nerede? Kayıp aranıyor. Türk milleti nerede? O da umutsuz vakıa. Hatta ordu nerede diye sorsalar, emin olun “Adli vakıa“ diyeceklerdir.

Mahkemelerde komutanlar aleyhine gizli tanıklık yapanların çoğu ne hikmetse eski terörist. Ben bu tablo içerisinde teröristbaşına Sayın diye hitap edenlere ceza vermeyen yargıyı hangi hukuk düzenine havale edeyim?

Teröristler çok akıllıca askerlerimizi şehit etmişler. Bunu hükümet sözcüsü, hukukçu, yılların politikacısı TV ekranlarında söylüyor. AK parti diyerek %50 oy veren ahali de diyecek ki “ulan teröristler çok akıllılar, saf değiştirip biz de eşkıya olalım“ derlerse hiç şaşırmam.

Gerçi Sayın Arınç’a bir suikast olacağı iddiası sonrasında hani Kozmik odadaki bütün belgeler görülmüştü. Hep soruyorum ordumuzun planları kimlerin eline geçti diye. Ama kimse cevaplayamıyor.

Genelkurmay Başkanımız da anlık istihbarat talep ediyor. Daha kozmik odanın boşaltılıp kimlere servis edildiğini bilmiyoruz. GES komutanlığı sivilleşti de ne oldu? Hani müthiş bir yurt dışı ve yurt içi istihbarat sistemi kurulmuştu. Herhalde bizim istihbarata teröristlerin telsiz konuşmalarını dinlemek yerine milleti dinlemeye devam ediyor.

Ortada istihbarat zafiyeti falan yok. İstihbaratın varsa zafiyet söz konusu olur. Olan bir kurumu derdest edersen böyle zafiyet falan değil istihbaratsız kalırsın.

Önümüz kış ayları.Terör artık okulları, hastaneleri, metroları, otobüsleri, trenleri, alış verişmerkezlerini, marketleri, adliyeleri, yoğunluğu çok olan kamu binalarını her yeri hedef alabilir.

Malum beşeri ilimlerden uzak olanlar kimin ne yapacağı algısını kolay elde edemezler. Hele dikensiz gül bahçesi ülke teslim edersen böyle bombaların, roketlerin ardı ardına milletin tepesine indiği bir ülke haline getirdiklerinden bihaber yaşarlar. Çünkü onlar BİZ diyemeyip sadece BEN üzerine hayatlarını sürdürürler. Bu yaşanan tablonun olması Habur rezaletinden sonra beklenen bir şeydi. Bakalım daha neler göreceğiz. Ama emin olun güzel günler görmeyeceğiz…

Şehitlerimize rahmet, ailelerine sabır, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Türk milletinin ve vatanımızın başı sağ olsun.

Hüseyin Hakkı Kahveci 21.09.2012 ( Günboyu )

Hakkında Hüseyin Hakkı Kahveci

Hüseyin Hakkı Kahveci Gazeteci, Yazar, Stratejist, Siyaset ve Terör Uzmanı olarak Free Lance yani bağımsız gazetecilik alanında faaliyet göstermektedir. 19 Kasım 1972 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. İlk – Orta ve Lise eğitimini Ankara'da tamamlamış olup 1991 yılında Devlet Bursu ile yurt dışında burslu Tıp eğitimi almıştır. Sonrasında CSU – USA'de İşletme üzerine Üniversite eğitimi sonrasında MD; Master düzeyinde Uluslararası İlişkiler ve Management eğitimi almıştır.