Millet ve Memlekete hatırlatma

Atatürk Orman Çiftliği üzerinde yeni bir bina yapılmaya başlanıyor. Adına başbakanlık binası diyorlar. Aslında bütün müsteşarlıkları ve devlet bakanlıklarını bir araya toplayacak bir şekilde büyük bir kampüs yapılacak. İhtiyaç var mı? Olabilir. Araziye kıran girmedi ya. Ankara’nın her tarafı arazi. Hatta bozkır olarak duruyor. Neden Atatürk Orman Çiftliği? Anakaralılar, bu şehirde yaşayanlar yirmi yıldır aynı yere oy verirler. Her seferinde metro geliyor derler. Hala ortada bir metre yok. Şimdi şehrin ortasında yer alan ormanlık alanı fethetmek için başbakanlık binası yapmaya karar vermişler.

Neden AOÇ? Çünkü Atatürk Orman Çiftliği adı değişecek. Ne olacak? Mesela Türkiye İdare merkezi olabilir. Böylece AOÇ adı silinmiş olacak. İşte Çankaya köşküne muadil ikinci bir ormanlık alan daha devlet ricali tarafından kullanılmış olacak. Ankaralılar bu olaya illa ki tepkilerini koyarlar. Ülkemizin kurucusu rahmetli Mustafa Kemal’in şahsi malı olup vasiyetine göre millet adına devlete bağışladığı bu arazi yıllardır parça parça işgal edildi. Şimdi son kazma ile tarihi kimliğinden uzaklaştırılacak. Aslında Atatürk adı silinmiş olacak.1925 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün “ Orman Çiftliği “adıyla kurduğu ve şahsi mülkiyetinde olan bu arazi Ankara’nın temiz hava koridoru’dur. Ankara uyuma çiftliğine ve şehrine sahip çık demek yerine Türkiye uyuma ülkene sahip çık diyorum.

Ekranlarda Kürtçü goygoyculuğu yapan bir sürü adam geziyor. Ne hikmetse ekranlar bizlere kapalı. Bir farkla bölücü olanlara sonuna kadar açık. Sonra Sayın Başbakan “Teröre tavrım var.” diyor. Evet, benimde teröre tavrım şiddetli bir biçimde var. Ama Vodafone reklamında bile aksanı bozuk birisinin seslendirmesi var. Bu ne muhabbet? Bu ülkede Türkçeyi iyi konuşabilen ve diksiyonu düzgün milyonlar var. Bula bula bu aksanda Türkçe konuşan birisine seslendirtmişler. Acaba neden?

Terör sorunu artık Türkiye’nin doğusunu aşmıştır. Türk halkının önemli bir kısmı, tüm meseleleri çözebilecek olsa, güneydoğulu etnik kimlik yaratıcıları artık sadece doğu ve güneydoğuda yaşamıyorlar. Her yerdeler. ! Doğuda toprak verilirse, bu Türk halkının onurunu ve canını çok acıtacak. Etle tırnak yerine kan ve nifak araya girecek. Bugün bana kızabilirsiniz. Fakat bu da çok doğal. Kendilerini bu milletin parçası olarak tanımlamayanlar doğuda alacakları yerlerle yetinmeyecek, batının da Belçika gibi 2 dilli, meclisli ve bayraklı olmasını isteyecekler.

Türk halkı böyle bir şeyi dünyada kabul etmez. Hem toprak verip, yani bir kolunu kaybedip, sonra “enfeksiyonu hala içerde taşımayı”  kabul etmez. Tabi bu süreçte bugün vekil olanlardan bir kişiyi dahi görmeyeceğinizi taahhüt ediyorum. Hatta hükümeti bile bu süreçte göremeyebiliriz. Bu zorlama Güneydoğu’ya tersine göçü başlatacak. Bu resmi değil, gayri resmi olarak mahalle baskısı şeklinde olacak. Boşanmalar olacak. O bölgeden evlenmiş olan hanımlar toplum içerisinde soyutlanacak. Bu geri dönüşü aslında sürgün olarak değerlendirenler olabilir. Bu da dökülecek kanlar demektir.

Güneydoğu’da terör yolu ile elde edilmeye çalışılan kendi kendini yönetme talebi gerçekleşse bile 10 vilayetten oluşan bir federe bölge olsa bile, sorunlar bitmeyecek. Türkiye’nin kalan bölümü iç savaş yaşayacak.Verilen federal bölge birleşme yolu ile bağımsız büyük Kürdistan olmaya kalkacak. Ve böyle bir süreç yaşandığı takdirde belki uzun yıllar sürecek olan adına “DOĞU SAVAŞLARI “ denilebilecek bir savaş sürecine sebep olacak.

Bu süreçte komşularımız ve düşmanlarımız rahat durmayacağına göre ülkemiz ve milletimiz için en hayırlı siyaset adında etnik kimlik, mezhepsel ve dinsel cümlelerin görmediği siyaset iklimine dönmektir. Bu işler “ Güçlü ordu, güçlü Türkiye “ile olur. Gerisi laf-ı güzaf’tır.

Bu hafta Türk milletinin zafer haftası. Öyle kendilerini “ Anadolunun kapılarını Türklere biz açtık! “ diyenler, yirmi tane askerle Anadolu fethedilmiyor. Bütün verdiğiniz destek sembolik olarak yirmi asker. Bizse 20.000 askerle geldik. Sultan Alp Arslan “ Size öyle bir yer aldım ki ömür boyu vatanınız olacak. 26.08.1071”. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk 30 Ağustos 1923 “ Ya İstiklal, Ya ölüm. “ Malazgirt’ten İzmir’e geçen zaman dilimi 852 sene. Bugün ise 941 yıl olmuş. Hepsini rahmetle anıyor ve zafer bayramımız kutlu olsun, nice zaferlere şanlı Türk milleti.

30 Ağustos 2012 Perşembe

Anayurt

Hakkında Hüseyin Hakkı Kahveci

Hüseyin Hakkı Kahveci Gazeteci, Yazar, Stratejist, Siyaset ve Terör Uzmanı olarak Free Lance yani bağımsız gazetecilik alanında faaliyet göstermektedir. 19 Kasım 1972 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. İlk – Orta ve Lise eğitimini Ankara'da tamamlamış olup 1991 yılında Devlet Bursu ile yurt dışında burslu Tıp eğitimi almıştır. Sonrasında CSU – USA'de İşletme üzerine Üniversite eğitimi sonrasında MD; Master düzeyinde Uluslararası İlişkiler ve Management eğitimi almıştır.

OKUDUNUZ MU?

Hüseyin Hakkı Kahveci Parlamento Haber Köşe Yazıları

Gök Börü – Mavi Kurt

Gökbörü, Bozkurt’un tüyü gök renginde (açık mavi) olanıdır. Türk efsane ve destanlarına göre Gökbörü, 100 …