Ekonomi iyi diye aldandık

AKP’nin 2013 yılı programını değerlendiren eski Ekonomi Bakanı Ufuk Söylemez, hedeflerin seçim yılı olması nedeniyle tutmayacağını söylüyor.

Gerçi bundan önce ekonomi hedefleri yine tutmamıştı. Fakat halk yine sandıkta hedef falan bakmadan aynı mecrada kaldı.

AKP’nin 2013 yılı programında belirlediği yüzde 3’lük asgari ücret artış tutarının GSYİH’ da ki yüzde 4 büyüme dikkate alındığında çok düşük olduğunu zaten yazmıştık. Eski devlet bakanı ve IMF’ye boy eğmeyen ekonomi bakanı Ufuk Söylemez aynı yönde düşünüyor. AB diyor ki % 4 büyüme olmayacak. AKP diyor ki olacak. AB ancak 2014’te böyle bir oranda büyümenin muhtemel olacağını söylüyor.

Emekli aylıklarına yapılacak olan zam oranı ele alındığında AKP’nin belirtmiş olduğu büyüme oranı ile tutarsızlıklar net olarak ortaya çıkıyor.

Gerçi son on yılda millet kölelik sistemi diye tabir edilen taşeron sisteme kurban edildi. Hala daha yalvarıyor “ ben kurban olurum sana “diyor. O zaman kurban ol kardeşim.

Suudi Arabistan’da ve bazı Ortadoğu ülkelerinde “ Kefil” diye bir sistem var. Aslında kişiye kefil olan kişi bir nevi köle sahibi oluyor. Şimdilerde işe girmek AKP yerel teşkilatlarına gidip üye oluyorsun. Sonrasına o üyelik kefalet yerine geçiyor. Ondan sonrada 21.Yüzyılın kölelik sistemi olan taşeron işçi olarak asgari ücretle talime başlıyorsun.

Eski ekonomi bakanı Ufuk Söylemez, Önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimlere dikkat çekerek “AKP’nin 2013 yılında kesenin ağzını açacağını 2013 programında belirlenen hedeflerin tutmayacağını ifade ederken  ‘’2013’te bütçe disiplini bozulacaktır. Bütçe açığı daha da artacaktır. Bu sebeple dolaylı vergi oranlarında daha fazla artış yapacaklarını düşünüyorum. Zenginlerden net aktif vergisi alamayan hükümet yine harcamaların yükünü orta gelirli yurttaşın sırtına yükleyecektir’’ diyor.

Nerede o yıllar demeyeceğim. Maazallah sopayı eline alan vuruyor vatandaşın beline. Vatandaş’ta köle gibi “ Borç yiğidin kamçısıdır” misali aynen yiğitlik yapıyor. Aynı yere parmak basıyor. Kendini yakıyor. Dönüp birde herkesi yakıyor.

Elin parası ile sefa sürüyoruz. Lale devri gibi. Her şey güllük, gülistanlık. 130 milyar dolar sıcak para Türkiye’yi resmen sülük gibi emiyor. Ticarette çek ve senet yazılma rekorları kırılıyor.İhracat arttı derken ithalat ise ihracatı artık karşılamıyor.

Ve Söylemezden çok dikkat çekecek bir uyarı var. Sıcak para güvenlik sorunu oluşturuyor. Aynı Osmanlı’yı teslim alıp parçalayan sistem gibi. Evet sıcak para ulusal güvenliğimizi artık tehlikeye sokmuş durumda.

AB ve ABD ‘de aradığı bulamayan spekülatif para oyuncuları zararlarını bizden çıkartarak kara geçiyor. “Türkiye’ye giren sıcak paranın 130 milyar doları bulduğuna işaret eden eski ekonomi bakanı Söylemez, ‘’Rekor düzeylerde ülkeye giriş yapan sıcak para artık güvenlik sorunu olmaya başlamıştır. Dışarıda kriz olmasına rağmen ülkeye anormal düzeyde sıcak para girişleri yaşanmaya devam ediyor.’’

Sıcak para tehlikesi devam ederken birde milletin parmağında ki yüzüğe göz dikmişler. Maliye bakanı, Altın rafinerisi başkanı, bankacılar herkes milletin elinde olduğu iddia edilen 5.000 ton altını ekonomiye kazandırma adı altında iz sürüyorlar.

Bırakın altını milletin cebinde teneke bile yok. Tam bir savaş ekonomisi hâkim piyasaya. Ekonominin kontrolünün bizde olduğuna inanmıyorum.

Vatandaşın tasarruf tablosu batık. İşte size rakamlar .” 2013 programında cari fiyatlarla özel tasarrufların GSYİH’daki payının yüzde 12.9 olacağı hesaplanmış. Özel yatırımların payı ise yüzde 17,4 seviyesinde bulunuyor. Buna göre, 2011 yılında yüzde 20 olan özel yatırımlar, özel tasarrufların artmasına rağmen azalma kaydediyor. 2013 yılında toplam yurtiçi tasarrufların GSYİH’ nın yüzde 15’i olması hedefleniyor. 1990’larda GSYİH’ nın ortalama yüzde 23,5’ini oluşturan Türkiye’nin yurtiçi tasarrufları 2000-2008 döneminde ortalama yüzde 17’ye, 2010 yılında da yüzde 12,7’ye gerilemişti. Çin’in 2012 için toplam tasarruf oranları GSYİH’nın yüzde 51’i seviyesinde bulunuyor. Bu oran Rusya’da 28,6, Japonya’da 21,9, Almanya’da 23,7 olarak gerçekleşmiş durumda. Tasarruf oranları Türkiye’den az olan ülkeler ise 12,9’la İngiltere ve ABD. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere bakıldığında Türkiye’nin yurt içi tasarruf oranlarının düşüklüğü dikkat çekiyor. Bu da yatırımlar için gerekli finansmanın yurtdışı tasarruflardan sağlanmasına neden oluyor.

Yani sıcak para ile zifaf ediyoruz ahali. Bakalım nereye kadar. Bu doğumun sonunda olacak çocuğun babası biz olmayız ama. Nafile artık millet denilen insanlar beni yoruyor.

16 KASIM 2012  ( Günboyu gazetesi )

 

Hakkında Hüseyin Hakkı Kahveci

Hüseyin Hakkı Kahveci Gazeteci, Yazar, Stratejist, Siyaset ve Terör Uzmanı olarak Free Lance yani bağımsız gazetecilik alanında faaliyet göstermektedir. 19 Kasım 1972 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. İlk – Orta ve Lise eğitimini Ankara'da tamamlamış olup 1991 yılında Devlet Bursu ile yurt dışında burslu Tıp eğitimi almıştır. Sonrasında CSU – USA'de İşletme üzerine Üniversite eğitimi sonrasında MD; Master düzeyinde Uluslararası İlişkiler ve Management eğitimi almıştır.