Bizim milletin adı ne ?

Devleti yöneten sayınlar, siyasetinizin devamı on’lu düzende şehit haberlerinin gelmesini engellemiyor. Gün geçmiyor ki şehit haberi gelmesin. Türkiye Cumhuriyeti devletinde her şeyin kötü olduğunu ifade ederek Yeni Türkiye diyerek benim burada şerhim var. Duydunuz mu? Eski Amerika ve sonrasında yeni Amerika duydunuz mu? Yok. Nerede olur bu söylenen cümle feodal, zihinsiz, geri kalmış toplumlarda olur. Biz Türkiye olarak geri toplum muyduk? Hayır, burada itirazım var. 

Eski dedikleri Türkiye’yi terörsüz, devasa fabrikaları olan insanların borçlu olmadığı bir tablo ile teslim ettiler. İşte Eski Türkiye denilen karalanan bu Türkiye. Şimdi soru üç seçimdir aynı siyasi partiyi seçen vatandaşın bu tablo’da sorumluluğu yok mu? Olmaz mı? Bu tablonun sorumlusu siyasi partiler ve yöneticileri olarak gösterilse bile asıl sorumluluk vatandaşın kendisinin. Vatandaş sorumluluğunun farkında mı? 

Altın’ın gram fiyatı 100 lirayı geçmiş. Harcama yaparken dikkat edin paranın ne kadar değersiz olduğuna. Paradan sıfır atılması belki beş sene öncesine kadar bir değer olarak TL’yi etkilemişti. Fakat sonuç olarak bugünlerde paranın bir emtia alırken ne kadar değersizleştiğini daha rahatlıkla anlarsınız. 

Sayın Başbakan Erdoğan diyor ki “ Biz çıkarken milletimize söz verdik. Tek devlet, tek millet, tek vatan “ diyor. O halde bu milletin adı nedir? Madem tek milletiz. Sayın Davutoğlu “ Ulusçulukla hesaplaşma zamanı geldi “ diyor. Türk ulusundan başka bu topraklarda tarih yazan, devlet kuran ulus olmadığına göre hangi ulusla hesaplaşılacak. 

Hiç duydunuz mu Obama’nın Amerikan halkına eski Amerika böyle değildi. Yeni Amerika şöyle olacak diyerek devleti tüm kurumları ile tarumar etme gayreti gösterdiğini veya İngiliz halkı, Alman halkı, Fransız halkı terimlerinin o ülkeleri yönetenler tarafında “ TÜM HALKIMIN “ diye tabir edildiğini duydunuz mu? Duyamazsınız. Oralarda devlet yönetme ciddiyeti var. Orada vatan sevgisi öyle 37 etnik kökene bölüp ondan sonra milletim diyen hiçbir siyasi parti lideri, bakan ve hükümet başkanı göremezsiniz. Nerede görürsünüz. Türkiye’de, Ortadoğu coğrafyasında her zaman görürüsünüz. Bu yüzden zaten dünya siyasetinde kayıp aranıyor oluyorsunuz. 

Sayın Arınç hükümet sözcüsü olarak geçen gün teröre karşı daha etkili olabilmek için “ Mobilize yapılanmadan bahsetti.” Aklıma hemen Hepar genel başkanı Osman Pamukoğlu geldi. Sayın Pamukoğlu bunu defalarca dillendirdi. Ne ala ki sonunda iktidar yine hükümetin icraatı gibi başkasına ait olan söylemi, çözüm olarak sundu. Sayın Erdoğan Pamukoğlu’na “ Çapın ne “ demişti. Çapı o kadar geniş ki Pamaukoğlu’nun teröre çözüm önerisi iktidar tarafından icraat gibi sunuluyor. Çap sorusuna verilebilecek en güzel cevap “ İşte Komutan” olmalı. 

Sayın Ergin, terör örgütü ile müzakere edelim diyor. Daha da ileri giderek “ Öcalan’ı sürecin içerisine katalım “ diyor. Çözüm bu olamaz. Eğer bu çözümse siyaset kurumunun sorgulanması gerekir. Bahsedilen örneklerin hiç birisi Türkiye’ye uymuyor. 

Türkiye’de yargı yeni içtihatlar oluşturuyor. Mesela  E – mail yolu ile gelen imzasız, kişisi belirsiz ihbar posta, imzasız A 4 kağıdına adınız ve bulunduğunuz makam yazılarak delil sayılması , İmza atılması mümkün olmayan CD’ler veya flaş belleklerin içine bazı veriler yüklenerek sonradan bunların delil olarak kullanılması . 

O halde bugün sıradan vatandaşlar kaynağı belirsiz mailler ile hükümet üyeleri hakkında elektronik posta yolu ile yalan, yanlış şeyleri suçmuş gibi mail gönderilirse hükümet üyeleri tutuklanır mı? Sonra’da yargılanıp mahkûm edilir mi? Aynısı sıradan benim gibi vatandaşlar için de geçerli. Hani “ üstünlerin hukuku yerine hukukun üstünlüğü geliyordu “ . Yeni Türkiye diyenler bekleyin belki bir gün gelir. Baksanıza 21 Yüz yıl ‘da doğu vilayetlerimizde halen daha “ Hukukun üstünlüğü yerine Töre’nin üstünlüğü geçerli “ . Hani hukuk, adalet, nizam olacaktı. Geç bunları ağam, paşam. Bu rüyadan uyanma zamanı geldi. Bir zahmet millet olarak adımızı bilmek istiyoruz.

Hüseyin Hakkı KAHVECİ      27 Eylül 2012 Perşembe ( Anayurt )

Hakkında Hüseyin Hakkı Kahveci

Hüseyin Hakkı Kahveci Gazeteci, Yazar, Stratejist, Siyaset ve Terör Uzmanı olarak Free Lance yani bağımsız gazetecilik alanında faaliyet göstermektedir. 19 Kasım 1972 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. İlk – Orta ve Lise eğitimini Ankara'da tamamlamış olup 1991 yılında Devlet Bursu ile yurt dışında burslu Tıp eğitimi almıştır. Sonrasında CSU – USA'de İşletme üzerine Üniversite eğitimi sonrasında MD; Master düzeyinde Uluslararası İlişkiler ve Management eğitimi almıştır.

OKUDUNUZ MU?

Hüseyin Hakkı Kahveci Parlamento Haber Köşe Yazıları

ADI: TUKİDİDES TUZAĞI!

Türk Dış politikası, iç durumu, ekonomik göstergeler, siyasetin paradigmaları TUZAĞA düştüğümüzü gösteriyor. Peki bu tuzağın …