AK Parti karşı devrim mi yapıyor – 4

Nasıl mı ? Kimsenin bilmediği ve tanımadığı adlarını eski ülkücü diye lanse ettiren tipler televizyonlarda referandum için konuşmacı olarak yerlerini aldılar.

İki kelimeyi bir araya getirmekten aciz insanlar kendilerine ezberlettirilen soru ve cevapları; Sanki spontone konuşuyormuş gibi Türkiye’ye aksettirmeye çalıştılar. Bana göre aksettiremedikleri yerde tuşlar devreye girdi. Böylelikle aksettirilmiş oldu. Her daim meydanlarda Menderes ve Özal söylemini kullananlar niçin hiç Erbakan hocanın talebeleriyiz diyemiyorlar. Çünkü Menderes ve Özal ölü oldukları için kalkıp verebilecekleri bir cevap yok.Hey durun siz ne yapıyorsunuz deme şansı yok.

Fakat Demirel’in adını bile ağızlarına almazlar. Niçin mi? Gayet açık. Tabii olarak Demirel henüz hayatta da o yüzden ağızlarına almazlar…

O zaman Menderes ve Özal’ı ağızlarına alırken neden çekinmiyorlar. Konuyu biraz daha açayım. Bu söyleyeceklerimi muhafazakar kesimin çok iyi dinlemesi lazım.. Türkiye’de bugün ezan okunuyor ise bunun teşekkürünü bu millet Atatürk ve silah arkadaşlarına borçludur. Hatta ve hatta Türkiye de kurucu iradenin partisi olan Cumhuriyet Halk Partisine borçludur. Türkiye de bugün seçim yapılıyor ise ve demokrasi oyuncağı ile birileri çok güzel oynuyor ise bunun teşekkürünü bu millet İsmet İnönü’ye borçludur.

Türkiye’de bugün Ezanlar Arapça okunuyor ise bunun teşekkürünü bu millet Rahmetli Adnan Menderes ve Celal Bayar ile halen ayakta duran ve adresi de belli olan Demokrat Partiye borçludur. Türkiye’de bugün tarlalarına buğday eken ve çiftçi olarak geçimlerini temin eden insanlarımız bunun teşekkürünü Rahmetli Adnan Menderes ve Celal Bayar ile halen ayakta duran ve adresi de belli olan Demokrat Parti’ye borçludur.

Türkiye’de bugün sulama kanalları ve elektrik santralleri çalışıyor ise bunun teşekkürünü bu millet Demokrat Parti’nin devamı olan; Adalet Partisi ve Doğru Yol Partisi’ni kurarak bu ülkeyi yöneten ve 9.Cumhurbaşkanı olan; Sayın Süleyman Demirel’e borçludur. Türkiye de bugün GAP gibi bir proje var olduysa bunun teşekkürünü bu millet; Adalet Partisi’nin başında bütün riski göze alarak GAP’ın temelini atan yokluktan varlığa adım atmaya çalışan bir ülke için belki de yaşamını riske atan Sayın Süleyman Demirel ve  Anavatan Partisi’ni kurarak ülkeye büyük hizmetleri olan Rahmetli Turgut Özal’a borçludur. Türkiye’de bugün Kıbrıs’ta kan ve gözyaşı devam etmiyor ise, rahatlıkla başka bir vatan toprağına sorgusuz sualsiz gidilebiliyor ise bunun teşekkürünü bu millet Hayatta olan Sayın Süleyman Demirel ve Sayın Necmettin Erbakan’a; Ayrıca Sayın Rahmetli Ecevit’e borçludur.

 Türkiye’de terörün beli kırılarak tekrar normal hayata dönülmüş ise bu millet bunun teşekkürünü; halen hayatta olan dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel, Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve dönemin Başbakanı Sayın Tansu Çiller ve sonraki dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ve kabinesine borçludur. Ben şimdi milletime soruyorum; Bu borçlar ne zaman ödenecek.Yazdıklarımın hepsi bir talan politikası ile yok oluyor ise siz ne için oyunuzu kullandınız? Borca yediğiniz ekmek borç olarak alınamadığı gün; nasıl Osmanlı Padişahına borçlarınızı ödeyiniz denildiğinde, cevap olarak ödeyemeyiz.o zaman topraklarınızdan şuraları veriniz denildiğinde; Hayır veremeyiz…

O zaman bizde sizin canınızı alırız diyerek giden batı; O günde ekonominiz çok iyi,meclisi açtınız veya demokratikleştiniz yalanlarını ifade ederken; Bu gün de aynı AB ve ABD’nin demeçleri ve bu ülkede bir şeylerin kırılıp, dökülmesi için çok iyi diye abartılmıyor mu? Bakınız son sekiz yılda ekonomik olarak ne kazanabilmişiz. Tablo gayet net…

Kazanamamışız.Kazandığımızı zannettiğimiz % 47 ve % 58 neler alıp götürüyor. İşte Türkiye’nin kazanımları..Hazine verilerine göre ey halkım 506 milyar dolar borcun var.Ödeyeceksin hem de aç kala kala ödeyeceksin.O zaman belki borcun olan siyasi hareketlere  borcunu ödemek aklına gelir.

 Analar ağlamadan savaş kazanılmaz. Ülkede dirlik ve birlik olmaz.Eğer cepheye mermi taşıyan analarımız; Kucaklarında uyuyan emzikli bebeklerini dondurucu soğuğa rağmen; Evladım mı? Cephane mi? tercihinde, cephane diyebilmişlerse bugün kaybettiklerimiz için de bir gün yazılacak olanlar vardır.Fakat unutulmamalıdır ki ? Analar ağladığı için bu topraklar varoldu.Ağlamasaydı Irak gibi bir toprak parçasında kiminin adı Kostas , kiminin ki Richard olurdu…

Hüseyin Hakkı KAHVECİ    ( Anayurt )  22 Aralık 2010 Çarşamba

Hakkında Hüseyin Hakkı Kahveci

Hüseyin Hakkı Kahveci Gazeteci, Yazar, Stratejist, Siyaset ve Terör Uzmanı olarak Free Lance yani bağımsız gazetecilik alanında faaliyet göstermektedir. 19 Kasım 1972 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. İlk – Orta ve Lise eğitimini Ankara'da tamamlamış olup 1991 yılında Devlet Bursu ile yurt dışında burslu Tıp eğitimi almıştır. Sonrasında CSU – USA'de İşletme üzerine Üniversite eğitimi sonrasında MD; Master düzeyinde Uluslararası İlişkiler ve Management eğitimi almıştır.

OKUDUNUZ MU?

Sihirli değnek

HEPİMİZ BİRDEN ZENGİN OLDUK. GELİRİMİZ 2.500  DOLAR ARTTI. Kişi başı milli gelirimiz ise 15.000 Doları …