AK Parti karşı devrim mi yapıyor – 3

Bizler referandum da HSYK ve Anayasa mahkemesinin yapısını oylamadık mı? Ana konu bu. Niçin bizlerin birilerinin bir yere 20 tane adam ataması için ve daha fazla maaş alması için “Evet veya Hayır” diyerek birbirimizi kırmamız gerekiyor.

HSYK’ya veya Anayasa Mahkemesi’ne atanacak 20 kişi bu konuda ne kadar ehil ve bilgili olmalı. Veya siyasi hiçbir nokta ile bağlantısı olmamalı sorularını neden kimse sormadı. Bütün sorun bu; Benim adamımı seçim adı altında yerleştirdikten sonra bütün sorunlar bitti mi ? Hayır nasıl bitebilir ki ? Aymazlıkla hareket edenler gidip baksınlar insanlar niçin perişan haldeler. Nasip olurda o günleri görmek istemem.Fakat şunu çok iyi biliyorum ki bu ülkede açlıktan ölenler ve intihar edenler son sekiz yılda % 400 arttı.

Peki evet oyu verenlere başka bir soru; Son sekiz yılda ekonomik olarak ne kadar müreffeh hale geldin. Yanıtı söyleyeyim Bankalar ve sağa sola borçtan geçinemez hale geldin.2001 yılını yargılayan seçmen niçin AKP’yi seçimlerde yargılamıyor. Veya bir parti son sekiz yılda hiç mi yıpranmaz. Yıpranır; Fakat tuşlar çalıştığı zaman yıpranma payı ortadan kalkmış olur.

Nitekim % 47 ve % 57  olarak çıkan son sonuçlar da  soru işaretleri mevcut; Fakat muktedir olanların elinde olan güç sayesinde maalesef kimsenin inceleme ve yorumlama yapabilme şansı yok. Sağ olsun halkım yarın ABD demokratikleşme adı altında ülkemize gelse aynı şekilde Bağdat manzaralarını bu ülkeye yaşatacaktır. Bu iddiamı zaten referandum sonucu da ispat ediyor.

Türkiye de yapılan son referandumun özellikle 12 Eylül gününe denk getirilmesi ilahimidir? Yoksa siyasimidir? Bana kimse bunun ilahi olduğunu söyleyemez. Anayasa görüşmelerinin bitim tarihi o şekilde Meclis tarafından ayarlanmış ve  bitiminden sonra ki sürede hesap edilerek 120 günlük süre ye denk getirilerek  referandum da oy kullanma günü 12 Eylül 2010 tarihi hesaplamalar neticesinde cuk demiş yerine oturmuş.

Tabii olarak bu tarihin insanların hafızalarında tazelediği acılar da  sandık ta bir ölçüde şirazesine oturmuş gözüküyor. Başka bir konu referandum olması hasebi ile; Dini vecibelerde bulunmak üzere Umre ziyaretinde bulunan din kardeşlerim ne hikmetse son sekiz yılda ülkeye dönüşlerindeki süre bayramdan sonra bir haftayı bulurken; nasıl olduysa bayramın ikinci ve üçüncü günlerinde ülkeye dönüşleri bir anda gerçekleşmiş oldu.

 Röportajlarda referandumda oy kullanmak için geldiklerini ifade ettiler. Bu arada bu kadar erken dönebilmeleri için harcanan para bizim vergilerimizden gitti. Yani işine gelince devlet aygıtı burada da kullanılmış olmadı mı? Ahiret gününe inandığını söyleyenler böylelikle bu tezgahın içinde olmadılar mı? Yani İbadet ile siyaset birbirine karışmadı mı?

 Bunun adı apaçık karşı devrimdir. Buna devrimlerin devamı diyebiliriz. Çünkü devrim yenilik demektir.Ak Parti yenilikler yaparak kazanıyor.

 Fakat aylar öncesinden referandum olduğunu bilen eğitimli seçmen ise ne yaptı? Kumsala koştu. Sayın Başbakanın tespiti doğru; Kumsal seçmenleri bunlar. Unutmadan İran tarihinin 1970-1980 arasındaki sürecini alıp okurlarsa orada yaşayan eğitimli arkadaşlar da kumsalda vakit öldürürken karşılarında farklı bir tabloyu bulmuşlardı. Büyük ve destekçi medya grupları da sağ olsunlar bu süreç için çok ciddi çaba sarf ettiler .

Hüseyin Hakkı KAHVECİ   ( Anayurt )   21 Aralık 2010 Salı

Hakkında Hüseyin Hakkı Kahveci

Hüseyin Hakkı Kahveci Gazeteci, Yazar, Stratejist, Siyaset ve Terör Uzmanı olarak Free Lance yani bağımsız gazetecilik alanında faaliyet göstermektedir. 19 Kasım 1972 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. İlk – Orta ve Lise eğitimini Ankara'da tamamlamış olup 1991 yılında Devlet Bursu ile yurt dışında burslu Tıp eğitimi almıştır. Sonrasında CSU – USA'de İşletme üzerine Üniversite eğitimi sonrasında MD; Master düzeyinde Uluslararası İlişkiler ve Management eğitimi almıştır.

OKUDUNUZ MU?

Sihirli değnek

HEPİMİZ BİRDEN ZENGİN OLDUK. GELİRİMİZ 2.500  DOLAR ARTTI. Kişi başı milli gelirimiz ise 15.000 Doları …